Adamlığın, cinsiyetin erkek olması ile ilgisi yoktur. Adam olmanın, bedenen güçlü olmak ile de alakası yoktur. O zaman ayıdan, öküzden, köpekten, katıra hayvanlar bizden çok daha iyi adam olurlardı. Adam olmak, parayla ve zenginlik ile de ilgili değildir. Adam olmanın giydiğin elbisenin, altındaki arabanın markası ile de bir ilgisi yoktur.
Adam olmak başka bir şeydir arkadaş!
Adam olmak; özü sözü bir olmak demek. Adam olmak; , ortada bir zulüm varken zulmü menfaatin için alkışlamamak demek. Adam olmak; sırf sözünü geçiremiyorsun diye laf taşımamak demek, iftira atmamak demektir.
Adam olmanın sınavını, haksızlığı gördüğünde yerini korumak adına susarken verirsin. Adam olmanın sınavını, yerinden olmayı göze alıp karşı koymayı, baş kaldırmayı tercih ettiğinde verirsin. Kendi hükümdarlığına tehdit gördüğün kişilere iftira atmak, o kişilerin ayıplarını ifşa etmek, ya da laf taşımak, seni belki bir müddet bir yerde tutar ama adamlık sıfatından imtina ettirir.
Bir garibin elinden tutarsan, bir yoksulun yarasına merhem olursan, Allah’ın sana verdiği rızkı paylaşmayı bilirsen, zayıfı güçlüye karşı korursan ben sana adam derim arkadaş!
Kişilerle uğraşırsan, ortaya nifak sokarsan, birilerinin kavgasından çıkar menfaat beklersen, ben sana adam demem arkadaş!
Adaletin kılıcını menfaatten yana sallarsan, Adaletin terazisini güçlüden yana ölçersen, dürüstlüğünü üç beş kuruşa değişirsen ben sana adam demem arkadaş!
‘’Yaş Otuz beş yolun yarısı eder” diyen şair 46 yaşında hayata veda etti bilesin. Dünyaya çivi çakacağını aklından bile geçirmeyesin. Bu dünya ne saltanatlar, ne hükümdarlar gördü. Hepsi zamana yenildi. Ne mal, ne mülk, ne para,ne de makam zamana dur diyebildi. Hepsi bu toprağa karışıp yok oldu bilesin.
Arkadaş! Hoş bir sada bırakabilirsen arkanda kalanlara, Allah razı olsun dedirtebilirsen, güzel insandı deyip rahmet diletebilirsen,
Ha işte o zaman Sen Adam Olmuşsun Arkadaş...