Aile, ilk insandan beri huzur ve mutluluğun kaynağıdır. İnsan neslinin koruyucusu ve insanlık değerlerinin yaşatıldığı insanlığın en eski kurumudur aile. Kur’an-ı Kerim’de mealen: “Allah(celle celalühü), evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptı.”(Nahl 80) buyurulur ki, burada mutluluğun gerçek adresi gösterilmekte, ayrıca ailenin kıymetini bilip onu korumanın önemi de ifade edilmektedir.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan 2025 yılını aile yılı ilan ettiklerini belirtti. Bakanlar kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Toplumun tüm kesimlerinde bir farkındalık oluşturmak amacıyla 2025 senesini ‘Aile Yılı’ ilan etmeyi kararlaştırdık." dedi. Aslında aileye yönelik bu çalışmalar anayasal bir görevdir. Anayasamızın 41. Maddesine göre aile, Türk toplumunun temelidir. Devlet ailenin huzur ve refahı için her türlü tedbiri almalıdır. Her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları korumalıdır.
Yıllık boşanma oranlarının yüzde otuz beşlere dayandığı ülkemizde 2023 yılında doğurganlık hızı yüzde 1,51 seviyesine gerilemiştir. Her yıl ortalama 180 bin aile dağılmakta, bir o kadar çocuk da bu durumdan olumsuz etkilenmektedir. Bir zamanlar kralların bile giremediği huzur ve saadet yeri olan ailelerimiz, dijital dünya ile birlikte, adeta yol geçen hanına dönmüş, ciddi sarsıntılar geçirmektedir. Türk ailesi, milletin yapı taşı, devletin de temelidir. Törenin, milli ve manevi değerlerin, milletin yegane bekası ailedir. Aile giderse, ne millet ne de devlet kalır. Bunun için en büyük görev yine devlete düşmektedir.
İki asırdan beri büyülenmiş gibi peşine düştüğümüz Batı tarzı hayat korkarım ki felaketimiz olacaktır. Avrupa’da Modern İnsanın Geldiği Son Nokta: Bebek Kutusu. başlıklı habere göre Avrupa’da istenmeyen bebekler hastane ve sosyal merkezlerin duvarlarına yerleştirilen bir kutuya bırakılıyor. İstenmeyen bebeklerin sokaklara ve kilise bahçelerine terk edilmesini önlemek için 10 yıl önce Macaristan’da başlayan “Bebek Kutusu” uygulaması Avrupa çapında yayılıyor… Posta kutusuna benzeyen bebek kutuları hastane ve sosyal merkezlerin duvarlarında bulunuyor. Küçük pencerelerin arka kısmında özel ısıtılmış minik yataklar yer alıyor. Bebekler bırakıldıktan sonra yatağın içindeki sensörler hemşireyi uyarıyor.
Bebek kutularının en yoğun olduğu ülke Almanya. Burada 80 merkez bulunuyor. Buralara bırakılan istenmeyen bebekler ya evlatlık veriliyor, ya da devlet tarafından bakılıyor. Bebeklerin kaybolduğunu söyleyen bazı kimseler ise uygulamaya son verilmesini istemektedir. 26.11.2012 Türkiye. Batı’nın girdiği her deliğe gözü kapalı girmeye devam ettiğimiz takdirde, korkarım ki, bizi de bu acı son beklemektedir.
Huzurun ve saadetin biricik kaynağı olan sıcak yuvalardan mahrum çocukların yaşadıklarını hangi kelimeler ifade edebilir. Her türlü ihmal ve istismara açık kız ve erkek çocuklarının sayısı gün geçtikçe artmakta, kız çocukları fuhuş sektörünün, erkek çocuklar ise uyuşturucu tacirlerinin ve çeşitli suç örgütlerinin pençesine düşebilmektedir. İlgisiz ve sevgisiz kalan nice çocukların ise bunalıma girip intihara sürüklendikleri acı acı görülmektedir.
Aile ulu bir devlettir. Ailesiz insan, rüzgarın önünde savrulan bir kuru yaprak misalidir. Mukaddes Türk ailesi Allah’ın emri ve peygamberin kavli ile kurulur. Onu yaşatacak olan da şüphesiz Allahü tealanın ve peygamber efendimizin gösterdiği yoldur. Dikkat edilirse toplumdaki bütün sıkıntıların temelinde Hakk'ın çizdiği sınırlara riayet etmeme, kural tanımama yer almaktadır. Devlet bir yandan aileyi ayakta tutacak maddi-manevi desteği verirken, diğer yandan da aileye zarar veren her türlü gayrı meşru ilişkilerle, sosyal medya tuzaklarıyla, sanal oyunlarla, çarpık ilişkileri normalleştiren filmlerle topyekun mücadele etmelidir. Bunun için her yıl aile yılı ilan edilse yeridir.