Ayasofya, 532 – 537 yılları arasında Bizans İmparatorluğu döneminde inşa edilen uluslararası otoritelerin kabul ettiği sanatsal bir şaheser. Ayasofya; hem dini, hem siyasi hem de sanatsal değeri olarak önemini yüz yıllar boyunca koruyan bir mimari. Ayasofya, tam 1483 yıldır ayakta kalmayı başaran canlı bir tarih. Hristiyanlar için Ayasofya, Hz İsa’nın dünyadaki en büyük kilisesi olarak kabul edilir. Dünyanın en eski katedralidir. Hem Hristiyanları hem de Müslümanları sayarsak dünyada ibadet edilmiş en uzun süreli ibadethanedir. Aynı yaşta dünya da çok az eser bulunmaktadır.
AYASOFYA HRİSTİYANLAR İÇİN NEDEN ÖNEMLİ ?
Ayasofya’nın inşa edildiği yıllarda Roma imparatorluğu Hristiyanlığın en fazla yayıldığı yerlerin başındaydı. İstanbul o dönemde Hristiyanlığın başkenti sayılacak bir durumdaydı. Ayasofya; Müslümanlar, Hristiyanlar ve Yahudiler için Kudüs ne ise, benzer bir değere sahip. Yani Ayasofya’nın Hristiyanlar ve Müslümanlar için simgesel öneme sahip olduğu bir gerçek. Batı Ayasofya’nın camiye çevrilmesine neden karşı çıkıyor? Her şey den önce Türkiye’nin yaptığı bir şeye Türkiye dostu olmayanlar karşı çıkıyorsa bilin ki doğru yoldayız. Batı, Ayasofya’yı atalarından bir miras gibi görüyor. günümüzde ekonomik güçlerinden, askeri güçlerinden, siyasi güçlerinden cesaret alıyor. Açıkçası güç bizde ise bir devletin içişlerine karışır ve kiliseyi camiye çevirtmeyiz diyor.
AYASOFYA MÜSÜLÜMANLAR İÇİN NEDEN ÖNEMLİ ?
Bir de buna bakalım. Peygamber efendimizin Hadisi Şerifini tekrar hatırlayalım. ‘’İstanbul elbet bir gün fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur.” Bu hadisten hareketle Ayasofya, fethin en önemli simgesidir. Osmanlı padişahları Ayasofya da kılıç kuşanmıştır. Ecdat Osmanlı hükümdarlarımızdan Ayasofya da ebedi uykuya yatanlar var. Yine kilometrelerce uzakta bir çok Müslüman ülke Ayasofya’nın cami olması için dua ediyorsa ve Ayasofya, cami olduğunda bir çok Müslüman ülke kurbanlar kesip kutlamalar yapıyorsa biz doğru yoldayız. 1453 yılında İstanbul fetih olunca. Fatih Sultan Mehmet Ayasofya’yı camiye çevirdi. Ayasofya cami oldu ama günümüzde hala örneğini göremediğimiz bir hoş görü ile Ayasofya’nın sanatsal özellikleri hiç bozulmadı. Fatih ve sonrasında gelen Osmanlı hükümdarları, Hristiyanların ibadet etmelerini yasaklamadı. Fetih ve sonrası dönemde bilim insanlarının, çalışmaları engellenmedi. Aksine teşvik edildi. Ve hatta Avrupa da baskı altında olan bilim insanları ve sanatçılar İstanbul’a davet edildi.
PEKİ BATI NE YAPTI?
Avrupa da bir tarihi eser camii görmek mümkün mü! İspanya da Endülüs Emevileri’ne ait bir adet eser kaldı mı acaba! Günümüzde dahi Batı Trakya’daki Türk Müslüman azınlığın ne kadar ibadet etme özgürlüğü var. Müftülerini dahi Yunanistan seçiyor. Ya Srebrenitsa katliamı, ya Bosna’da ki insanlık ayıbı. Medeniyetin başkenti Avrupa’nın ortasında yaşanan insanlık kıyımı! Dün Fatih Sultan Mehmet Han ecdadımızın gösterdiği hoşgörüyü, bugün biz torunları hala devam ettiriyoruz. Türkiye dünyaya şu mesajı veriyor! Fatih Sultan Mehmet Han 1453’te İstanbul’u fethettikten sonra 1934’e kadar 481 yıl Ayasofya Camii kaldı ise bu günden sonra da Camii olur. Tarihte ecdadımız Ayasofya’yı tahrip etmeden sanatsal değerini koruduysa bu günde korur. Türkiye Cumhuriyeti egemen ve bağımsız bir ülkedir. Birileri rahatsız olacak ya da birileri memnun olacak diye politikalarını belirlemez. Uluslararası siyasette Batı, Türkiye’ye söz geçirme mücadelesine girişti. Türkiye’de dik durma ve boyun eğmeme mücadelesi verdi. Ve Türkiye son noktayı koydu. Egemen ve Bağımsız olan Türkiye ecdadından gelen mirasa sahip çıktı. Fetih hakkı ile Ayasofya Cami’dir dedi.