Aslında göreceli bir kelime desem. Yok canım! diyebilirsiniz ama öyledir yaaa. Düşünsenize bir baba bir anne için her yaşta evlat hala çocuk değil midir? Ama gerçekte çocuk dediğimiz insan evladının dünyada kabul gören yaş skalası 0-15 aralığıdır. Bu da ülkelerin sosyolojik yapıları ile alakalıdır değişkenlik gösterebilir.
Bu yaşlardaki bireylerin tüm davranışları, başarıları ve yanlışları “çocuk” kavramı üzerinden değerlendirilir. Her alanda kategoriler yaş üzerinden belirlenir sporda da böyledir eğitimde de.
Kaldı ki sosyal yaşamda bu kriter daha belirgin ve net olmalıdır. Dini meseleler ve ölçütler devreye sokularak, ya da bir dönemin söylemleri referans alınarak yapılacak davranışlar esası teşkil etmez, edemez.
İslam toplumlarında şeriat kurallarınca İslam’da 18 yaş altı evlilik yasak değildir. Osmanlılar –daha önceki yıllarda yaş sınırı daha düşükken- 1917 yılında çıkarılan Hukuk-u Aile Kararnamesi’nde erkeklerin 12, kızların 9 yaşını bitirmiş olmaları şartı getirilmiştir. Bu yaşlar belirlenirken evlenmenin faydalı olduğu gerekçesine dayanarak huzuru bulmak, nesli sürdürmek, haramdan korunmak amacı güdülmekteydi. ( kaynak wikipedya.org.)
Tabii daha küçük yaşlardaki evliliklerde (buna yakından tanıdığımız pek çok devlet adamı dahildir) evlilik belirli bir yaşa gelene kadar sözde kalır düğün ve gerçek evlilik tarihi yıllar sonrasına verilirdi ki bu dini nikah akdi ile korunurdu.
Beşik kertmesi gibi saçma sapan ve hiçbir toplumsal realitede karşılığı olmayan konu ise uydurmadan başka bir şey değildir ki bunun sebebi akrabalık ilişkileri, ekonomik beklentiler ve sosyal koşullardır.
Çocuk gelin meselesi yüzlerce yıldır toplumumuzun kanayan yarası olduğu bir gerçektir ve bunu en derinden yaşayan illerden biri de Nevşehir’dir. 1 Ekim 2018- 30 Kasım 2019 tarihleri arasında Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun ve Sabancı Vakfının desteği ile Başkent Üniversitesi Kadın, Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi işbirliği ile yapılan oldukça kapsamlı bir çalışma ve araştırma sonucunda çok sayıda kadının 12- 13 yaşlarında evlendirildikleri, sonrasında madden ve manen çok büyük sıkıntılar yaşadıklarını ve neredeyse tamamına yakının mutsuz bir yaşam sürdüklerini ortaya koymuştur.
Pek çok ilde yapılan bu çalışmalarının ardından konunun öneminin farkına varılıp çok büyük bir yol alındığını düşünürken bir sabah 6 yaşındaki kız çocuğunu yüzleri kızartan hayat hikayesiyle uyandık. Toplumun her kesiminden feryatlar yükseldi. Muharrem İnce vitesi biraz daha yükselterek buna izin verenlerin en ağır ceza ile cezalandırılması gerektiğini söyledi. Velhasıl herkes bir şey söyledi en aklıda kalıcısını da bir genç kız söyledi “Allah Belanızı Versin” dedi. Mesele vahim konu derin.
Savunulacak, bir yere dayandırılacak, referans gösterilecek, mazeret sunulacak, ama ile fakat ile hık mık ile geçiştirilecek bir konu değildir olmamalı da.
Bir kez de ben söyleyeyim
Müsebbip olan herkes sebep olduğu sabinin intizarına duçar olsun.