Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 15.50'de başlayan ve yaklaşık 3 saat süren Kabine toplantısının ardından millete seslenen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Tercihini terörden ve şiddetten yana kullananları bekleyen tek akıbet, silahlarıyla birlikte toprağa gömülmektir" ifadelerini kullanarak, Türkiye'nin, üç kıtanın kalbinde bulunan, stratejik önemi yüksek, küresel bilek güreşinin hiç eksik olmadığı bir coğrafyada yer aldığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle 15 aydır tüm dünyanın gözleri önünde son asrın en barbar soykırımlarından birini yaşayan Gazzeliler için 2025 senesinin ateşkese, barışa, huzura ve feraha vesile olmasını diledi.
Türkiye'nin ilk günden beri Filistin'de kanın ve katliamın durması için tüm yolları denediğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze halkının çektiği sıkıntıları hafifletebilmek adına Kızılay'ı, AFAD'ı, sivil toplumu ve hayırseverleriyle tam bir seferberlik ruhuyla çalıştıklarını söyledi.
İktidar sorumluluğunu üstlendikleri 2002 yılından beri siyasetteki gayelerinin hep insana hizmet olduğunu, "eser ve hizmet siyaseti" diyerek kavramsallaştırdıkları bu ilkelerinden hiçbir zaman ödün vermediklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sabun köpüğü misali gelip geçici başarılara değil, ülkeye ve millete uzun vadeli fayda sağlayacak kalıcı kazanımlara odaklandıklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasette de hükümette de devlet idaresinde de insan ve hizmet odaklı bir yönetim anlayışına sahip olduklarını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında "TÜİK tarafından açıklanan son enflasyon verileri, enflasyonla mücadelede doğru yolda olduğumuzu tekrar teyit etmiştir” dedi.
"FIRSATÇILIKLA MÜCADELEDE DEVLET GEREKENİ YAPMAKLA MÜKELLEFTİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, hayat pahalılığıyla ilgili, milletin şikâyet konularının en başında konut fiyatları ve kiraların geldiğini, bunda özellikle 6 Şubat depremleriyle beraber ortaya çıkan ilave konut talebinin etkisi olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, belli başlı alanlarda sadece dönemsel etkilerle açıklanamayacak bir fırsatçılığın ve aşırı kar hırsının olduğunu da müşahede ettiklerini belirtti. 2024 yılı içinde, döviz kuru gibi mazeret olarak öne sürülen unsurlar stabil kaldığı halde, bazı sektörlerde fahiş fiyatlamaların maalesef devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: "Şöyle bir tabloya şahit oluyorsunuz; enerji, yakıt, döviz kuru, işçilik maliyetlerinde oluşan farkla, satılan ürünün veya sunulan hizmetin fiyatı arasındaki bağ kopma noktasına gelmiş. İşçilik maliyetinde yaşanan artışla ürüne yansıyan fiyat farkı arasında da aynı şekilde kimi zaman uçurum oluşuyor. Mesela, asgari ücretteki artış sebebiyle maliyet belki 2-3 birim artarken bu artış bahane edilerek fiyatlara 5 birim, 10 birim zam yapılabiliyor. Bu fiyatlama davranışının ekonomik sebeplerden ziyade açgözlülükten, tamahkârlıktan ve vicdansızlıktan kaynaklandığı aşikardır. Fırsatçılıkla mücadelede devlet elbette gerekeni yapmakla mükelleftir."
FAHİŞ FİYAT DENETİMLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen yıl gerçekleştirilen denetimlerde tüketicileri mağdur eden fahiş fiyat uygulayan ve piyasayı bozan 224 bin firmaya yaklaşık 5 milyar liralık idari para cezası kesildiğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece otomotiv, stokçuluk, emlak, bunun yanında kuyumculuk ve fahiş fiyat denetimlerinde 1555 gerçek ve tüzel kişiye toplam 366 milyon liralık ceza uygulandığını bildirdi. Bir diğer önemli konunun da vatandaşların sağlıklı ve güvenilir gıdaya erişimi için yoğun çaba harcadıklarına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapsamda 2024 yılında 1,3 milyon denetim yaptıklarını, 1,4 milyar lira para cezası tatbik ettiklerini, 610 dosya ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.
"SERBEST PİYASA 'BAŞI BOZUKLUK' DEMEK DEĞİLDİR"
Milletin lokmasına göz dikenlere, sattığı ürüne hile hurda karıştıranlara, etiket oyunlarıyla milletin cebine el atanlara asla tolerans göstermediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "2025 senesinde bu denetimlerimiz daha da artacak. Ne şirketlerimize haksızlık edeceğiz ne de gözünü para hırsı bürümüş fırsatçıların vatandaşın hakkına girmesine eyvallah diyeceğiz. Serbest piyasaya ilkeleri çerçevesinde, 85 milyonun tamamının hakkını, hukukunu, çıkarını en üst düzeyde koruyacağız. Şunun bir defa çok iyi anlaşılması lazım. Serbest piyasa 'kuralsızlık' demek değildir. Serbest piyasa 'başıbozukluk' demek asla değildir. Denetimlerimizin amacı serbest piyasaya müdahale değil işleyişin daha sağlıklı bir zeminde yürütülmesini temin etmektir. Burada şu hususu da söylemek mecburiyetindeyim. Hayat pahalılığıyla mücadeleye vatandaşlarımızın da destek olması, katkı sunması sürecin başarısı açısından çok önemlidir. Bu konuda devlet millet el ele vererek çok daha etkin sonuçlar olabiliriz."
ASRIN FELAKETİ
Asrın felaketinin ardından bölgede asrın inşa seferberliğini başlattıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 ve 2024'te bu amaçla toplam 2,6 trilyon lira harcadıklarını, yani bugünkü kurla 75 milyar dolar tutarında harcama yaptıklarını bildirdi.
155 bininci deprem konutu kura çekimi ve anahtar teslim törenini Kahramanmaraş'ta gerçekleştirdiklerini anımsatan ve yapımı tamamlanan 201 bininci yeni yuva ve iş yerlerinin anahtarlarını da yakında hak sahiplerine teslim edeceklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Şunu büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim, bugün depremzedelerimizin barınma başta olmak üzere temel ihtiyaçlarını giderdiğimiz umut dolu bir tabloyla karşı karşıyayız. 2025 yılında da deprem bölgesi en önemli ve öncelikli gündemimiz olmayı sürdürecek. Aynı gayret ve azimle çalışarak kalan 252 bin konut ve iş yerimizi de 365 gün içerisinde tamamlayacağız. Böylece 2025 yılı içerisinde toplamda 453 bin yuva ve iş yerimizi afetzede kardeşlerimize teslim edeceğiz.”
"BU COĞRAFYADA MASADAKİ GÜCÜNÜZ, BİLEĞİNİZİN GÜCÜNDEN GELİR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin, üç kıtanın kalbinde bulunan, stratejik önemi yüksek, küresel bilek güreşinin hiç eksik olmadığı bir coğrafyada yer aldığına işaret etti. Böyle bir coğrafyada hayatta kalmanın birinci şartının "caydırıcılık" olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada haklı olmak yetmez. Hakkınızı korumak için aynı zamanda güçlü de olmak zorundasınız. Romantikler ve ülkemizdeki muhalefet anlamasa da bu coğrafyada masadaki gücünüz, bileğinizin gücünden gelir. Bu topraklardaki bin yıllık tarihimiz boyunca bu hakikati defalarca tecrübe ettik, yaşadık ve gördük. Sendelediğimiz her dönemde yanı başımızda ilk biten, adeta kanımıza susamış hasımlarımız oldu. Hasta düştüğümüzde döşümüzden bir parça et koparmak için kimlerin, hangi devletlerin sıraya girdiğini asla unutmadık ve unutmayacağız. Sevr Antlaşması, Allah korusun zayıfladığımızda başımıza neler geleceğini gösteren bir ibret vesikası olarak hafızalarımıza kazınmıştır. Millî Mücadele ile Sevr'i yırtıp atmakla kalmadık, aynı zamanda bu ülkeyi bir daha böyle bir travmayla karşı karşıya bırakmamak için yemin ettik. 2002'den bu yana bizim de temel hedefimiz, milletimizin bir daha asla beka sorunu yaşamamasıdır. İçeride ve dışarıda attığımız birçok adımın gerisinde yine bu vardır."
"DEVLETİMİZİN DEMİR YUMRUĞUNU KULLANMAKTAN ÇEKİNMEYİZ"
Bölücü örgüt ve Suriye'deki uzantıları için çemberin daraldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dün ve önceki gün de söyledim, biz, iktidar ve ittifak olarak 'terörsüz Türkiye' hedefimizi öyle veya böyle ama mutlaka gerçekleştireceğiz. Bu konudaki hüsnüniyetimizi ve güçlü irademizi kamuoyumuzla paylaştık. Elbette biz bunun suhulet ve sükûnetle olmasını temenni ederiz. Ama bu yol tıkanır veya dinamitlenirse, işte o zaman devletimizin kadife eldivene sarılı demir yumruğunu kullanmaktan da çekinmeyiz. Sonuçta kardeşliğin kazanacağına, birliğin, beraberliğin ve huzurun kazanacağına yürekten inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
(İletişim Başkanlığı)