Adalet keşke dünyada olup biten her işte gerçekleşse. Adaletin terazisi güçlüde de, zayıf ta da hep aynı ayarda olsa, hiç şaşmasa. Adaletin kılıcı hep keskin olsa. Ve insanların tepesinde hep sallansa.
Aslında dünyada tarihten günümüze ve geleceğe; olmuş, olmakta olan ve olacak bütün kötülükler, çirkinlikler, suçlar, haksızlıklar hep adaletsizlik yüzünden ortaya çıkmıştır. Şimdi medeniyetlerin geliştiği, insan haklarının evrensel bir boyuta geldiği günümüzde bile hak ve adalet; insandan insana, ırktan ırka, milletten millete, coğrafyadan coğrafyaya dahi değişmektedir.
Yani terazinin topuzuna menfaat bulaşınca adaletin de ayarı kaçıyor maalesef.
Adalet ve insan hakları konusunda her ne kadar yasalar, kanunlar, bildirgeler yazılsa da yayınlansa da iş çıkar ilişkilerine dayanınca adaletin sadece ismi kalıyor insanlığa.
Peki dünyada adalet var mı?
Maalesef yok!!! Bunu dünya Cemal Kaşıkçı Cinayeti ile tekrar korkak, ürkek ve sessiz bir şekilde gördü. Cemal Kaşıkçı Suudi Arabistan kökenli, Amerika Birleşik Devletlerinde yaşayan, Dünyaca ünlü bir gazetede yazarlık yapan, Suudi Arabistan Kraliyet ailesine muhalif bir kişi.
Peki ya ne oldu?
Türk nişanlısı ile evlenmek için nikah evraklarını hazırlamak üzere İstanbul Başkonsolosluğu'na girdi ve bir daha çıkamadı. Nişanlısı mesai bitimine kadar bekledi ama hala çıkmadı. Konsolosluk görevlilerine sorduğunda, konsoloslukta olmadığı yanıtını aldı.
Ve film başladı. Planlı bir cinayet !!!
Suudi Arabistan’dan gelen eğitimli ve donanımlı Veliaht prense yakınlığı ile bilinen kişiler ustaca planlarını ortaya koydular. Ve İstanbul’da bütün dünyayı hiçe sayarak, insan hakları bildirgelerini, uluslararası hukuku ve ilgili bütün yasaları çiğneyerek dünyaya meydan okurcasına gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı katlettiler. Bütün dünya korkakça ve kendine saygısını bitirircesine izledi.
Rahmetlinin cenazesi dahi bulunamadı. Cenazesi ile ilgili de bir çok senaryolar hala konuşuluyor. Bir mezarı dahi olamadı Cemal Kaşıkçı’nın. Ama en manidar olanı da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın açıklaması oldu. “Suudi Arabistan’a çok fazla silah satıyoruz ve çok büyük ticaret hacmimiz var. O yüzden Suudilere herhangi bir yaptırım yapmayı düşünmüyorum.”
İşte Adaletin bittiği yer!!!
Bütün deliller cinayetin Suudi Arabistan konsolosluğunda gerçekleşitiğini gösterse de.
Bütün deliller cinayeti resmi suudi yetkililerin işlediğini gösterse de, Yine bütün deliller emri verenin suudi veliaht prens olduğunu gösterse de,
Para ve çıkar adaletin önüne geçti. Bütün dünya utancı ile sustu. Bir tek kişi susmadı.
Tıpkı Gazze de ve kudüs’teki katliamlara karşı haykırarak bağırdığı gibi, Tıpkı ''Dünya Beşten Büyüktür'' diye Birleşmiş Milletlerde herkesin yüzüne haykırdığı gibi, Tıpkı Myanmar’dan Suriye’ye, Libya’dan Kuzey Afrika’ya kadar dünya da nerede zulüm varsa medeni cesareti ile dur dediği gibi,
Dünyadaki adaletin son temsilcisi ve ümmetin umudu Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN!!!