Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında, engelli bireylerin karşılaştığı zorluklara dikkat çekmek ve toplumsal farkındalığı artırmak amacıyla birçok etkinlik düzenleniyor.
Bu özel gün vesilesiyle, Niğde Özel Vega Altıgen Öğretim Kursu’ndan Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen İnayet Funda Çiçek, gazetemize çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çiçek, engelli bireylerin yaşadığı psikolojik, sosyal ve duygusal zorlukların yanı sıra, bu sorunlarla nasıl baş edilebileceğine dair önemli bilgiler paylaştı.
KENDİLİK ALGISI VE ÖZGÜVEN GELİŞİMİ
Psikolojik Danışman İnayet Funda Çiçek, engelli bireylerin özgüven gelişiminin toplumsal değerler, çevresel faktörler ve aile desteği gibi unsurlardan doğrudan etkilendiğini belirtti. Çiçek, şu ifadeleri kullandı: "Engelli bireylerin kendilik algısı ve özgüven gelişimi yaşadıkları engel türüne, çevrelerine ve aldıkları desteğe bağlı olarak değişir. Toplumda damgalanma ve yetersizlik hisleri, özellikle çocukluk döneminde psikolojik baskı yaratabilir. Özgüveni desteklemek için pozitif bir ortam oluşturmak, aile eğitimlerini artırmak ve psikolojik danışma yöntemlerinden yararlanmak son derece önemlidir."
DEPRESYON, ANKSİYETE VE YALNIZLIK DUYGULARI
Engelli bireylerin depresyon ve anksiyete gibi sorunları daha belirgin yaşadıklarına dikkat çeken Çiçek, bu durumun toplumsal kabul ve uyum eksikliğinden kaynaklandığını söyledi. Sosyal destek gruplarının ve farkındalık çalışmalarının bu süreçte kritik bir rol oynadığını belirterek "Engelli bireyler, yalnız olmadıklarını hissetmeleri için destek gruplarına katılabilir. Stres yönetimi teknikleri, farkındalık uygulamaları ve mesleki gelişim programları bu kişilerin hem duygusal iyilik hallerini artırır hem de toplumda daha aktif rol almalarını sağlar” dedi.
AİLELERİN ROLÜ VE UYUMU
Engellilik durumunun sadece bireyi değil, çevresini de etkilediğini vurgulayan Çiçek, özellikle ailelerin bu süreçte karşılaştığı zorluklara şu sözlerle değindi: "Aileler, özellikle doğuştan engelli bireylerde ilk aşamada şok ve inkar yaşarlar. Gelecek kaygısı ve stres faktörleri, tükenmişliğe yol açabilir. Bu süreçte ailelerin gerçekçi bir bakış açısı kazanmaları, sosyal destek gruplarından yararlanmaları ve kendi ihtiyaçlarını göz ardı etmemeleri son derece önemlidir."
TRAVMATİK DENEYİMLER VE TOPLUMSAL DIŞLANMA
Engelli bireylerin yaşadığı travmatik deneyimlerin etkisini azaltmak için psikolojik destek süreçlerinin önemine dikkat çeken Çiçek, travmanın kabulü ve anlamlandırılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, toplumda dışlanmanın bireylerin özgüven eksikliği, depresyon ve anksiyete gibi sorunlara yol açtığını şöyle vurguladı: "Okullarda empati eğitimleri ve pozitif temas çalışmaları gibi uygulamalarla toplumsal farkındalığı artırabiliriz. Engelli bireylerin yaşadığı zorlukları anlamak ve bu zorluklara yönelik çözümler geliştirmek, daha kapsayıcı bir toplum yaratmamıza yardımcı olacaktır."
FARKINDALIK VE KAPSAYICI TOPLUM İÇİN ÇÖZÜMLER
3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle topluma çağrıda bulunan Çiçek, farkındalık çalışmalarının yalnızca özel günlerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirtti: "Engellilik durumu bir eksiklik değil, farklı bir deneyimdir. Empati parkurları, simülasyonlar ve sosyal medya aracılığıyla gerçek hikayeler paylaşarak toplumsal bilinci artırabiliriz. Engelsiz kütüphaneler, kafeler ve ortak çalışma alanları gibi uygulamalar, engelli bireylerin sosyal hayata katılımını artırmada büyük rol oynar."
Çiçek son olarak, farklılıkların toplumları zenginleştirdiğini hatırlatarak şu mesajı verdi: "Engelleri aşmanın en güçlü yolu anlayış ve iş birliğidir. Her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir dünya yaratmak için hep birlikte adım atalım."
(Çağlar TUNCER-ÖZEL HABER)