Biz toplumda iki kişiye çok değer veririz ve ikisine de HOCA deriz.
Biri öğretmenlerdir diğeri imamlar.
Bunlardan ilki, bir süre öncesine kadar önlerinde eğildiğimiz, gördüğümüzde koşup ellerini öpmek için sarıldığımız, karşısında sigara bile içemediğimiz, onlar konuşurken sustuğumuz, anarken gözlerimizin dolduğu öğretmenlere olan o derin saygı ne yazık ki günümüzde kayboldu gitti. Buna sebep o vakarlı, ağırbaşlı, bilge insanların beyaz atlara binip gitmeleri ve onları topluma kazandıran kurumların bozulmasıdır.
İkincisi ise imamlardır ki sizler de bilirsiniz onlara saygı öğretmenlerden bile fazladır. Onun olduğu yerde din meselesi hakkında tek yetkili gibidir. Toplulukların olduğu yerlerde her konuda vaazı onlar verir.
Buna sebep toplumun kahir ekserinin dini bilgisinin yeterli olmamasından ileri gelir. Hoca, ne derse kabulümüzdür çünkü ona güveniriz.
Yıllardır üç kuruma siyasetin girmemesi gerektiği konusu işlendi fakat ne yazık ki üçü de en fazla siyaseten yıpranan kurumlar oldu. Milli Eğitim, Diyanet ve Askeriye.
Son zamanlarda gereksiz biçimde bu kurumlarımızı yıpratmaya çalışan, durumdan vazife çıkarmaya çalışan ama bilerek ya da bilmeyerek toplumu ayrıştıran, geren ve kirleten hangi kılıkta olursa olsun bu insanlara, gerek siyasi, gerek adli, gerekse emniyet gücüyle dur demek ve cezalandırmak gerekiyor.
HOCA sıfatını taşıyan ister öğretmen olsun isterse imam, bu kişilerden tek beklentimiz toplumu birleştirici, siyasetten uzak, kardeşlik ve dostluk üzerine insanları yönlendirmektir. Özellikle dinen huzura kavuşmak, Allah’a borcunu ödemek için camilere koşan dindar tertemiz yürekli insanları siyasetin çamuru ile kirletmeyiniz.
HOCALARIM, sizlere düşen sevgi tohumları ekmektir nefret değil.
Bu noktada belki bir şeyin altını çizmek gerekiyor birinci kategorideki hocaların yani öğretmenlerin politik olarak çok büyük etkisi yoktur, hatta hiç yoktur. Ama ikinci kategorideki cami hocalarının her şeye olduğu gibi siyasi olarak da etki alanı fazladır. Bu nedenle ağızlarından çıkacak her söze dikkat etmek zorundadır çünkü hem dinen hem vicdanen hem de hukuken zorunludur.
Tüm bunlara ilaveten zaten her iki hocanın da siyasi düşünceleri kendine aittir etkileyeceği kitleye bunu yansıtmaları, empoze etmeleri ve daha ileri giderek o siyasi partinin militanı gibi davranmaları asla kabul edilemez.
Lütfen okullara ve camilere siyaset sokmayın.