NİĞDE’DE YENİ EĞİTİM – ÖĞRETİM YILI BAŞLARKEN…
Eğitim ile hayatta her şeyi başarabilirsiniz. Savaşta yenemediğiniz düşmanı eğitim ile yok edebilirsiniz. Yenilmiş ve tükenmiş bir toplumu eğitim ile tekrar diriltebilirsiniz. Eğitim ile bir toplumun ya da bir milletin geleceğini tasarlayabiliriz.
Hem ilimiz için hem de ülkemiz için eğitim çok önemlidir. Dünyada başarmak için en çok uğraş vermemiz gereken şey eğitimdir. Eğitimin planlanması ve kurgulanması hayati öneme sahiptir. Eğitimin politikaları devlet eliyle organize edilmelidir. Özel teşebbüsler eğitim ile ilgili detaylı kontrolden geçirilmelidir ve milli eğitim politikasına uygun eğitimin yapılıp yapılmadığı denetlenmelidir. Eğitim hiçbir cemaat, tarikat, siyasi yapı ya da yurt dışı menşeli vakıf ve benzeri oluşumların eline bırakılmamalıdır. Yoksa birlik ve beraberliğimize bu kadar ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bizleri birleştiren unsur Türk ve İslam değeri iken bu sefer A cemaatçisi, B tarikatçısı, C siyasi görüşçüsü, D ülkenin adamı gibi ayrımlarla bölünür dururuz. Bölündükçe birleşerek elde edeceğimiz gücü hiçbir zaman elde edemeyiz. Eğitimde böyle yapılara yer verirsek ve eğitim camiasının içinde böyle yapıların yaşamasına müsaade edersek, 15 Temmuz 2016 yılında yaşadığımız acı tecrübeye benzer bir ihanetle karşı karşıya kalabiliriz.
İlimizde eğitimin sorunları, ihtiyaçları ve gelişimi için konuşmaya başlarsak ilk önce eğitimde barınma sorununu dile getirmek istiyorum. Devletin her kademesi ile sadece milli eğitim ile değil aynı zamanda belediyesiyle,gençlik ve spor müdürlükleriyle, kredi yurtlar kurumlarıyla, sosyal hizmetler müdürlükleriyle, sosyal yardımlaşma vakıflarıyla ve üniversiteyle koordinasyon halinde barınma sorunu çözülmelidir. Devlet eğer öğrencilerin barınması ile ilgilenmezse, FETÖ benzeri yapılar gencecik çocuklarımızı barınma ihtiyacını gidermek için alıp onların daha ortaokuldayken beyinlerini yıkayıp devletine sadık milletine sahip çıkan vatanperver çocuklar olarak yetişmek yerine, bu yapıların ideolojilerine uygun olarak vatana ihanet edecek düzeye gelebilirler. Devlet görevlilerinin ve illerde görev yapan müdürlerin sorumlukları çoktur. Bu gün FETÖ ’nün kucağına düşüp çocuk yaşlarda bu ihanet şebekesinin içine düşüp vatan haini olan çocukların veballeri o dönemin yöneticilerinde de vardır. Kırsalda yaşayan ve taşımalı eğitim ile evinden okula gitmek zorunda olan birçok öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrenciler diğer öğrencilere göre yarışa bir sıfır yenik başlamaktadırlar. Çünkü en az iki saat önce uyanıp yaklaşık bir saatlik bir yolculuktan sonra okuluna ulaşan bir çocuk düşünün. Bunun yanında öğle yemeği sorunu yaşayan ve yine akşam evine dönerken ortalama bir saatlik bir yolculuktan sonra evine dönen bir çocuk bunca yorucu geçen bir günden sonra verimli bir şekilde ders çalışmayacaktır. Ve derslerinde diğer çocuklara göre başarısız olacaktır. Bu nedenle elimizden geldiği kadar devlet yurdu sayısını arttırmalıyız ve taşımalı eğitimi elimizden geldiği kadar azaltmalıyız. Birde özellikle kırsal kesimde köy ve kasabalarda okuyan öğrencilerden başarı derecesine göre burs verilmesi gerekmektedir. Çünkü birçok başarılı öğrenci ekonomik zorluklar nedeniyle okula devam edememektedir. Özellikle başarılı öğrenciler, velileri ile görüşülerek devlet bursu ile okutulmalıdır. Günümüzde okulların şehir merkezinin dışına yapılmasından dolayı öğrencilerin okula ulaşımı toplu taşıma ile olmaktadır. Şehir merkezinde de toplu taşıma ve öğle yemeği giderlerini karşılayamayacak öğrenciler tespit edilerek sosyal yardımlaşma vakfı gibi kurumlar aracılığıyla desteklenmelidir.
Niğde ilinde çare bulmamız gereken bir diğer sorun ise, kız çocuklarının eğitim sorunudur. Bu çağda maalesef kız çocuklarımız okuma çağındayken okuldan alınıp çocuk yaşta evlendirilmektedirler. Niğde kırsalında birçok köy ve kasabada bu durum önemli bir sorun olarak bizleri beklemektedir. Kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerinin önüne geçilmelidir. Peki, nasıl önüne geçeceğiz. Her şeyden önce aileler eğitimle veya çeşitli organizasyonlarla bilinçlendirilmelidirler. Bu yöntem eğer etkili olmaz ise, kanunlarla ve cezai müeyyidelerle kız çocuklarının erken yaşta evlenmelerinin önüne geçilmelidir. Kız çocuklarının erken evlenmesinin engellenmesinden sonraki bir diğer önemli bir sorun, kız çocuklarının eğitim hayatına devam etmelerinin sağlanmasıdır. Maalesef kırsal kesimin alışkanlıklarından bir tanesi de erkek çocuğu okurken, kız çocuğunu ilköğretimden sonra okula devam ettirmemektir. Kız çocuklarının eğitimine devam ettirilmesi için özellikle kırsal kesimdeki aileler ile devlet yetkilileri bir araya gelmelidir. Aileler kız çocuklarının okutulması konusunda bilinçlendirilmelidirler. Her şeyden önce kız çocuğu ile erkek çocuğunun eşit olduğu, ailelere anlatılmalıdır. Kız çocuklarının okutulması için sadece ilimizde değil, ülkemiz genelinde seferberlik düzenlenmesi gerekir. Kız çocuklarının okutulması için algı oluşturmak gerekir. Hatta gerekirse kız çocuklarını okutacak dar gelirli ailelere eğitim desteği verilmeli ve kız çocuğunun eğitim ihtiyaçlarını devlet karşılamalıdır.
Niğde ili özel eğitim kurumları noktasında maalesef çok şanslı değildir. İlimizde çok az özel eğitim kurumu bulunmaktadır. Bulunan özel eğitim kurumları ise, küçük ölçekli çoğu yerel özel eğitim kurumlarıdır. Ülke çapında başarıları ile marka olmuş kurumsallaşmış özel eğitim kurumları ilimize davet edilmelidir. Davet edilirken özel bir teşvik paketi hazırlanmalıdır. Her şeyden önce yer tahsisi, yatırım desteği ve işletme desteği gibi birçok teşvik ile kurumsal ve marka olarak isim yapmış özel eğitim kurumları Niğde iline davet edilmelidir. Anaokulundan başlamak üzere hem ilkokul, hem ortaokul hem de lise derecesinde faaliyet gösterecek özel okullara ihtiyacımız bulunmaktadır.
Dar gelirli ailelerin çocuklarının ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile seviyeleri belirlenmelidir. Belirlenen zeki ve çalışkan öğrencilerin ailelerine devlet özel katkı sağlamalıdır ve bu çocukların okula maddi imkansızlıklardan dolayı devam edememesinin önü kapatılmalıdır.
Öğrencilerin özellikle giyim ve beslenme ile kitap, defter ve kalem gibi eğitim materyallerinin tedarik edilmesi, önem arz etmektedir. Öğrencilerin bir birleri ile kaynaşması sağlanmalıdır. Öğrenciler arasında gruplaşmaların önüne geçilmelidir. Fiziksel engeli bulunan öğrencilerin diğer öğrencilerle kaynaşma sağlaması için özel çalışmalar yapılmalıdır. Bu konularda psikolojik destek sağlanmalıdır. Öğrencilere herkesin bir engelli adayı olduğu bilinci verilmelidir. Engelli öğrencilerin hakir görülmesinin önüne geçilmelidir.
Zihinsel ve fiziksel engelleri bulunan çocukların rehabilite edilmesi, zihinsel ve fiziksel yönden geliştirilmesi ve topluma kazandırılması için yeni kaliteli özel eğitim kurumlarının açılması ve sayılarının çoğaltılması için çalışmalar başlatmalıyız. Bu çocuklarımızın topluma kazandırılması önem arz etmektedir. Yine bu çocuklarımızın toplum tarafından dışlanmasının önüne geçilmelidir. Bir çok oryantasyon eğitimi ile engelli öğrencilerimizin topluma uyumu sağlanmalıdır.
Eğitim sistemimiz ve öğrenme tekniklerimiz dünya standartlarına uygun olmalıdır. Dünyada eğitim ile ilgili değişmeleri ve gelişmeleri yakından takip etmeliyiz ve bunları eğitim sistemimize adapte etmeliyiz.
Dünyada, ülkemizde ve ilimizde baş belası olan madde bağımlılığı ile mücadele etmeliyiz. Bu nedenle öğrencilerimizi eğitmeliyiz ve bilinçlendirmeliyiz. Öğrencilerimizin madde bağımlısı olamamaları için alınması gereken bütün önlemleri almalıyız. Uyuşturucu başta olmak üzere her türlü madde bağımlılığı ile ilgili Milli Eğitim Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü ve Jandarma Komutanlıkları ile birlikte çalışma yapmalıdırlar. Uyuşturucu, alkol, sigara ve bunun yanında diğer madde bağımlıklarına çocukların heveslenmesinin önüne geçilmelidir. Maalesef tüm Türkiye’de madde kullanımı orta öğretime, liselere kadar düşmüştür. Madde kullanımının özendirilmesinin önüne geçilmelidir. Bununla ilgili projeler hazırlanmalıdır. Sadece öğrencilere değil, velilere de eğitimler verilmelidir. Velilerin öğrencileri nasıl kontrol edilecekleri anlatılmalıdır. Öğrencilerin madde bağımlısı olduklarında hayatlarında kendilerini nelerin beklediği açıkça anlatılmalıdır.
Niğde ilinde eğitime vereceğimiz en büyük katkılardan bir tanesi de kaliteli öğretmenlerin ilimizi tercih etmesini sağlamak olacaktır. Kendi branşlarında başarı sağlamış kariyer yapmış öğretmenlerin ilimizi tercih etmesi için sosyal ve kültürel yönden projeler geliştirmemiz gerekmektedir. Niğde ilini tercih eden başarılı öğretmenlere hem okulda hem de Niğde ilinde sağlanacak imkanlar anlatılarak ilimize kaliteli ve başarılı öğretmenlerin gelmesini sağlamalıyız. Aynı şekilde Niğde’de görev yapan ve öğretmenlik mesleğiyle başarı kazanmış, takdir toplamış öğretmenlerimizin başka illeri tercih ederek ilimizden ayrılmasını engellemek için çalışmalar başlatmalıyız.
Öğrencilerimize hedef koymalarını öğretmeliyiz. Her öğrencimizin bir hedefi, bir ideali olmalıdır. Öğrencilerimizin hedefleri ile ilgili başarı sağlamış örnek olacak, rol model olacak, toplumca tanınan ve saygınlık kazanmış kişilerle öğrencilerimizi tanıştırmalıyız. Topluma ve öğrencilerimize örnek olacak kişilerin öğrencilerimizle söyleşi yapmaları sağlanmalıdır. Buna benzer konferanslar düzenlenmelidir. Öğrencilerimiz ahlaki değerlerden yoksun, suç işlemeye meyilli, saldırgan ve zarar verici kişileri değil, iyi bir aile ferdi, alanında başarılı olmuş, kariyer sahibi, toplumda saygın ve itibarlı kişileri örnek almalarını sağlamak için çalışmalar yapmalıyız.
Eğitim ile adalet alanında yapılacak çalışmalar, toplumsal diğer bütün sorunların çözümüne yönelik doğrudan katkı sağlayacaktır.