Ortadoğu, kimilerinin sevdası, kimilerinin ecdadı, tarihi, idealleri….
Kimilerine de salyalarını akıttıkları kolay lokma Ortadoğu, kimilerine göre terörist yuvaları, kimilerine göre cahil Araplar.
Peki ya bize göre?
Ortadoğu Dünyanın merkezi bence. Adem ile Havva’nın cennetten atıldıktan sonra dünyada birleştikleri yer. Kur’an-ı Kerim başta olmak üzere dört kitapta isimleri geçen bütün peygamberler bu coğrafyada yaşamışlardır. Üç büyük dinin doğuşu ve yayılışı bu coğrafyada olmuştur.
İlk İnsan medeniyetleri de burada oluşmuştur. Mezopotamya mesela, mesela Sümerler. İlk yazılı tarih burada başlamıştır. İnsanlık tarihinden bu güne orta doğu hep dünyanın merkezi olmuştur.
Ama göstermek istedikleri tablo geri kalmış üçüncü dünya ülkelerinden oluşan monarşi ve diktatörlerin yönettiği iç savaşlarla mücadele eden batının ve büyük devletlerin yardımına ve müdahalesine ihtiyaç duydukları devletler topluluğu. İşte gösterdikleri resim aynen böyle.
Ya gerçek amaçları !!! ?
Batılı büyük devletler çok iyi biliyorlar. Ortadoğu’ya hükmeden dünya ya hükmeder. Hem jeopolitik nedenler, hem stratejik nedenler Ortadoğu’yu hep cazibe merkezi haline getirmiştir.
Tabii bir de İsrail var!
Büyük İsrail hayali ve Kudüs. Amaçları Tevrat’ta vaade dilmiş toprakları ele geçirmek. Bunu Abdülhamit han a yaptıkları teklifle başaramayan Yahudiler, İngilizlerin Kudüs’ü işgal etmesi ile başardılar. İngilizler, Araplara orta doğuda büyük bir Arap devleti kurma sözü verdiler. Araplar Osmanlıyı hançerlediler ve İngilizlerle iş birliği içine girdiler. Keşke sadece bu kadar olsa! Kudüs Düştüğünde bir İngiliz askeri dahi bir tek mermi sıkmadı. Bir İngiliz askeri dahi yaralanmadı bir İngiliz askeri dahi ölmedi. Çünkü İngilizler adına orada Araplar Osmanlıyla savaştı. Sandılar ki Kudüs Arapların olacak hayır. İngilizler Kudüs’ü ele geçirdikten sonra mükemmel planlarını yine işlemeye devam ettirdiler ve dünyanı her yanında dağınık olan Yahudileri Kudüs’e yerleştirdiler. İlk zamanlar Araplardan para karşılığı toprak satın aldılar. Abdülhamit hanın ecdadım bu toprakları kanla aldı verirken de kanla veririz dediği 3 büyük dinin merkezi Kudüs’ü Araplar parça parça sattı ilk zamanlar daha sonra malumun ilanı İsrail Kuruldu. Birleşmiş Milletlerin tanıdığı Kudüs. İşte o günden sonra Araplar için korkulu rüyaların görüldüğü günler başladı.
Tarihin görmediği zulümleri yaşattılar Müslüman tebaaya, gün geçtikçe sınırlarını genişletmeye başladılar. Sınırlar genişledikçe Müslüman halkın zulüm de arttı ve Altı gün savaşları, 5 Haziran 1967 İsrail, Suriye Mısır ve Ürdün’e saldırdı. Savaş altı gün sürdü. Savaş sonunda İsrail topraklarını 3 katına çıkardı. Ürdün sınırları içerisinde olan Kudüs’ü İsrail aldı. Mısır dan Sina çölünü aldı, Suriye’den Golan tepelerini aldı. Bu savaş ile birlikte Ortadoğu daha içinden çıkılamaz bir hal aldı. Arap ülkeleri kendi aralarında birleşip bir güç olamaz ken İsrail Amerika’nın da desteği ile gün geçtikçe büyüdü.
İsrail’in bu kadar büyümesinin sebepleri arasında kuşkusuz Amerika var. Amerika da ki Yahudi lobileri Amerika para, ticaret ve ekonomisini elinde tutacak kadar güce sahipler. Sadece Amerika mı tabi ki de değil. Dünya nın ticaret ve para hareketini elinde tutan güç Yahudi lobileridir. Bu durum orta doğuda İsrail’i büyütüyor ve İsrail’e dokunulmazlık getiriyor. Bir kalkan oluyor.
Ortadoğu tarihten gelen o kadar çok önemi içinde barındırıyor ki. Jeopolitik nedenlerden stratejik nedenlere kadar Ortadoğu tarihin bütün asırlarında dünyanın merkezi olmuştur ve tarihin merkezi olmayı da sürmektedir. Gelecekte de sürdürecektir.
Bugün çıkan Arap baharı, Kuzey Afrika ülkelerinden orta doğuya sıçrayan yemen de kendi gösteren mezhep savaşı yine Irak’ın istikrarı için çok büyük bir tehdit olan Şii Sünni güç dengeleri, bu gün Suriye’deki iç savaş, Bunun yanı sıra Amerikan’ın müttefiki olduğu için İsrail ile de gizli müttefik olan ve Arap ülkelerine karşı İsrail ile birlikte olan Arap ülkeleri. Bütün bunların ana sebebi bu kaostan nemalanarak karma karışık hale getirip Ortadoğu’yu yönetmek. Evet Ortadoğu Osmanlının elinden çıktıktan sonra yaklaşık yüz yıldır bu yapılar elinde savaş ile kaos ile yönetiliyor. Bunun faturasını kundaktaki bebekler, oyun çağındaki çocuklar ve mazlumlar ödüyor.
Ama herkesin bilmesi gereken bir gerçek vardır ki; Allah’ın ilahi adaleti bakidir…