Niğde’nin kalbi sayılan halk arasında Mecburiyet Caddesi olarak anılan Dr. Sami Yağız Caddesi, yalnızca günlük hayatın ritmiyle değil, aynı zamanda bir kültür elçisinin varlığıyla da dikkat çekiyor. Merkez Dışarı Cami önünde kurduğu küçük tezgahında tesbih satarak hayatını kazanan Adnan Dönmez, bu işini yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir tutku ve misyon olarak görüyor.
"TESBİH TUTKUM SOKAKLARA TAŞTI"
Yıllardır tesbihe ilgisi olan ve tesbih satışıyla uğraşan Adnan Dönmez, bu işin arkasında yatan derin bir sevdayı dile getiriyor. “Tesbih tutkum var. Emekli olamadığım için bu tutkuyu sokaklara taşıdım. Ama tesbih satışı benim için yalnızca bir iş değil; her bir tesbih bir anlam taşıyor ve bu kültürü yaşatmak benim görevim” diyen Dönmez, tezgahında, toz kehribardan sıkma kehribara, damladan kedi yüzüğüne kadar çok çeşitli tesbihler bulunduğunu ifade etti.
SADECE TİCARET DEĞİL, BİR KÜLTÜRÜN YAŞATILMASI
Tesbihlerin yalnızca bir aksesuar olmadığını ifade eden Adnan Dönmez, onların ruhsal bir rahatlama aracı olduğunu vurgularken, her tesbih, dokunduğunuzda bir hikaye anlatır.
NİĞDE’DE TESBİH KÜLTÜRÜNE İLGİ OLDUKÇA FAZLA
Niğde’nin tesbih kültürüne olan ilgisinin devam ettiğini söyleyen Dönmez, bu tutkunun azalmadığını şu sözlerle dile getiriyor: “Son dönemde satışlar düşse de tesbih tutkusunda bir azalma yok. Niğde’de tesbih hastası çok. Beni her gün ziyaret eden insanlar var, bu da bu kültürün ne kadar canlı olduğunu gösteriyor. Ancak Niğde halkı özellikle kuka tesbihlerine büyük ilgi gösteriyor. Kuka tesbihi çok beğeniliyor. İnsanlar bunu hem görünümü hem de manevi anlamı nedeniyle tercih ediyor.”
Adnan Dönmez, sokaklarda sergilediği tesbihleriyle, her gün Niğde’nin kültürel mirasına katkıda bulunuyor ve bu şehrin simgelerinden biri olarak hayatına devam ediyor. Tesbihlerine dokunan her kişinin hayatına bir hikaye ekleyen Dönmez, tutkusu ve emeğiyle Niğde sokaklarının unutulmaz bir parçası olmaya devam ediyor.
(Çağlar TUNCER-ÖZEL HABER)