Niğde’nin bu yıl 4’ncüsü düzenlediği Gastronomi Festivali’ne katılan Master Şef Mustafa Polat, Niğde mutfağının önemi ve sürdürülebilir gastronomi üzerine değerli görüşlerini Etkinliklerin ardından gazetemiz Niğde Haber’e özel olarak paylaştı.
Master Şef Mustafa Polat, gazetemize yaptığı açıklamada; Niğde mutfağının köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayarak, Anadolu mutfağına katma değer sağlayan bir mutfak olduğunu belirtti.
GASTRONOMİNİN ÖNEMLİ İSİMLERİNDEN
Malatya doğumlu olan Mustafa Polat, Türk mutfağının küresel temsilcilerinden biri olarak mutfak sanatlarında önemli bir yere sahip. 1970 yılında dünyaya gelen Polat, bugün Türkiye Aşçılar Federasyonu Milli Takımı temsilcisi olarak Türkiye'nin mutfak kültürünü uluslararası arenada tanıtıyor. Aynı zamanda Malatya Gastronomi ve Mutfak Sanatları Derneği'nin yönetim kurulu başkanlığını üstleniyor.
BİR ÇOCUKLUK SERÜVENİNDEN DÜNYA MUTFAKLARINA
On çocuklu bir ailenin dokuzuncu çocuğu olarak büyüyen Polat, evde kız kardeş olmadığı için annesine her alanda yardım ederken mutfağa adım attı. "Annem en büyük destekçim oldu" diyen Polat, 16 yaşında mesleğin temellerini yerinde öğrenmek için Marmaris’e gitmeye karar verdi. Dünyanın her yerinden insanlarla tanıştığı Marmaris’te farklı kültürlerin mutfaklarına dair değerli deneyimler edindi. İlham aldığı önemli isimlerden biri ise Fransız mutfağını Amerika'ya tanıtan Julia Child oldu.
KÜRESEL GASTRONOMİDE TÜRK MUTFAĞININ İZLERİ
Master Şef Polat, Türk mutfağını dünyaya tanıtma hedefiyle önemli projelerde yer aldı. Emine Erdoğan öncülüğünde hazırlanan "Türk Mutfağı Kitabı" bu vizyonun bir parçası oldu. Ayrıca, Polat’ın Dünya Aşçılar Birliği (WACS) ile gerçekleştirdiği iş birlikleri sayesinde Türkiye, İskandinav ve Asya ülkeleriyle tohum ve sürdürülebilir mutfaklar üzerine ortak projeler geliştirdi. Polat, "Bu topraklar, mutfak kültürünün anavatanıdır" diyerek Mezopotamya’nın Dicle ve Fırat arasındaki coğrafyadan yayılan etkisini anlatırken, Mezopotamya ve Göç mutfağı üzerine yürüttüğü 12 yıllık araştırmaları, Anadolu’nun gastronomi köklerinin önemine de vurgu yaptı.
İMZA LEZZETLER VE DOĞAÇLAMA TARİFLER
Polat’ın mutfağında özellikle dana kuyruğundan hazırlanan yemekler büyük ilgi görüyor. Kayısı tatlıları, Malatya kökeninin bir yansıması olarak menülerinde dikkat çekiyor. Doğaçlama çalışmayı seven Polat, her an yeni tarifler yaratmaktan keyif alıyor. "İmza yemeğim çok, doğaçlama yaparken birden fazla tarife ulaşıyorum" diyen usta şef, bölgesel ürünlerin denge ve uyumunu öne çıkaran reçeteler hazırlayan nadir isimler arasında.
GENÇ ŞEFLERE TAVSİYELER
"Bu işi benimseyin, çok çalışın, araştırın ve mutlaka bir yabancı dil öğrenin" diyen Polat, mesleki gelişimin sadece yetenekle değil, aynı zamanda bilgiyle sürdürülebileceğinin altını çizerken, mesleğin genç şeflere açık olduğunu ancak başarılı olabilmek için iyi bir eğitim ve deneyimin şart olduğunu vurguladı.
KÜRESEL GASTRONOMİ VE TÜRK MUTFAĞI İÇİN GELECEK VİZYONU
Polat hedefinin, Türk mutfağını doğal ve modern haliyle uluslararası arenada hak ettiği yere taşımak olduğunu ifade ederken, küresel gastronomi endüstrisinin yarattığı "erozyona" karşı şu ifadelere yer verdi: "Büyük bir gastronomi felaketiyle karşı karşıyayız, ama ben bu kültürün yozlaşmasına karşı durmayı kendime ilke edindim.”
MASTER ŞEF MUSTAFA POLAT'TAN UMUT VE DAYANIŞMA MESAJI
Master Şef Mustafa Polat, Türk mutfağının uluslararası alanda yeterince tanıtılamamasını AR-GE, inovasyon ve tanıtım eksikliklerine bağladı. Polat, bölgesel ürünlerin standartlaştırılması gerektiğine dikkat çekerek, daha çok üretim ve sektör içi dayanışma vurgusu yaptı. Bu dayanışmanın yalnızca şeflerle sınırlı kalmaması gerektiğini belirten Polat, hükümet, yerel yönetimler ve üniversitelerin de desteğini istedi. Türk mutfağının "topraktan sofraya" geleneklerini koruyarak gelecek nesillere taşıyacağını ifade eden Polat, Türk mutfağının dünyada hak ettiği yere ulaşacağına olan inancını dile getirdi.
“MÜBADELE YEMEKLERİ NİĞDE’YE AİT EN BÜYÜK MİRAS”
Niğde’nin bu yıl dördüncüsünü düzenlediği Gastronomi Festivali’ne katılan Master Şef Mustafa Polat, Niğde mutfağının önemi ve sürdürülebilir gastronomi üzerine değerli görüşlerini paylaştı.
Mustafa Polat, Niğde mutfağının köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayarak, Anadolu mutfağına katma değer sağlayan bir mutfak olduğunu belirterek; "Niğde, özellikle mübadele yemekleriyle ön plana çıkan bir şehir. Bu yemeklerin sadece yerel değil, ulusal çapta markalaşması gerekiyor. Tabal Gastronomi Evi bu konuda önemli bir rol oynasa da, bu lezzetlerin daha geniş kitlelere yayılması gerektiğine inanıyorum” diyerek konunun da önemine değindi.
“OBRUK PEYNİRİ VE SÖĞÜŞ KÜLTÜRÜ DAHA ÇOK TANITILMALI”
Niğde’nin tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmasının mutfak kültürüne büyük bir zenginlik kazandırdığını söyleyen Polat, şehrin gastronomi potansiyelini şöyle değerlendirdi: "Tahıl ürünleriyle tanınsa da Niğde, Anadolu mutfağına çok farklı lezzetler katmıştır. Örneğin, obruk peynirleri konusunda yapılan inovasyon çalışmalarının daha da yaygınlaştırılması gerekiyor. Ayrıca, pek çok kişi bilmez ama söğüş kültürünün çıkış noktası aslında Niğde’dir. Bu kültürün bugün hala özünü kaybetmeden yaşatılması, mutfak mirasımız açısından çok kıymetli."
“NİĞDE’DE HAZIRLANAN DONDURMALAR FARK YARATIYOR”
Niğde’nin tarım ürünlerini çok amaçlı kullanma becerisinin, şehrin gastronomi alanındaki önemini artırdığını belirten Polat, bu ürünlerin dondurma yapımında kullanılmasını özellikle şu sözler ile övdü: "Tahıl ürünleriyle hazırlanan dondurmalar, Niğde lezzetlerinin tanıtımında fark yaratıyor. Çamardı’nın meşhur dondurmalarının değerini bilenler zaten ne kadar kıymetli olduğunu çok iyi bilir."
DESTEK VERMEYE DEVAM EDECEK
Polat, son olarak Niğde mutfağı değerleri ve yerel lezzetlerin geleceğe taşınması adına yapılan bütün çalışmalara destek vermeye devem edeceğini dile getirdi.
(Çağlar TUNCER/ÖZEL HABER)