Bazı şeyler bize yıllarca gelenek, görenek, adet veya örf gibi sunuldu. Bunların üzerine bir de “din” adı altında dokunulmazlık örtüsü geçirilince ne kadar sıkıntılı da olsa uzun yıllar kimse üzerine konuşmaya cesaret edemedi.
Özellikle insanların önem verdiği evlenme, ölüm gibi bir tarafı kutsallığa dayanan şeyler olunca kimse “yahu şunu da yapmasak” diyemedi.
Örneğin şu cenaze yemekleri.
Daha geçen güne kadar hemen her yerde daha cenaze musallaya konmadan sonrasının telaşı başlardı. En az şu kadar kıymalı pide ya da şu kadar tencere yemek, bilmem kaç tane ayran ya da şu kadar şişe kola.
Dolar dolar taşardı evler. Hatta sadece yemekçiler ordusu bile kurulurdu şehirlerde. Kulakları sela sesinde olan yemekçiler cenaze yerini öğrendikten sonra soluğu orada alarak o öğünün yemeğini beleşe getirmenin keyfini yaşarlardı.
Daha düne kadar saygı duyulan bir gerekçeyle ortaya çıkan yemek âdeti, bir süre sonra eziyete ardından işkenceye döndü. Saygı duyulan diyorum çünkü cenaze evinde kimse yemek telaşına düşmesin diye komşuların desteğiydi bu adet. Ve ne kadar ulvi ve güzel bir dayanışma bir imeceydi. Sonradan sonraya komşuların desteğinden çıktı ihale cenaze evine kaldı. Şükür ki artık yavaş yavaş bu örf adet gelenek adı altına sokuşturulan yemek meselesi kaldırılıyor. Bu güzel. Başlık meselesi de böyle geldi geçti, bayramlarda kola, çerez, pahalı sigara ikramı da.
Şimdi kesin çözüm bulunması ve yasaklanması gereken çok önemli bir ley kaldı.
DÜĞÜNLERDE SİLAH KULLANIMI VE DAHA DA ÖNEMLİSİ KONVOY.
Silah kullanımı zaten yasak desek de hala kullanılır olması bu yasağın işe yaramadığını gösteriyor ki daha etkili çözümlerin getirilmesi gerektiğini gösteriyor.
Hiç üzerinde durulmayan konu ise konvoylar. Allah aşkına bunu ne adına yapıyoruz. Gelenek mi örf mü adet mi? Ne? Bu konvoy saçmalığına acilen bir çözüm getirmek gerekiyor. İşin cılkını çıkarmakta üstümüze yok deriz ya hah işte o noktadayız.
Çok eskiden düğün evine insanların eğlenerek, davul zurnayla kalabalık bir şekilde gitmesi ile başlayan harika bir geleneğin yıllar sonra irili ufaklı onlarca arabayla trafikte meydana getirdiği kaosu görmeyenimiz var mı?
Kamyon, hatta tırlarla insanın beynini yakan havalı kornalarla, tek sıra yetmezmiş gibi tüm yolu kaplayacak şekilde, camlardan sarkarak bağıra çağıra, hatta silah sıkarak yol almak gelenek falan değildir. Buna başka bir şey denir de ben şimdi yazmayayım.
Bu konvoy meselesi sadece düğünle, sünnetle, asker göndermeyle kalsa iyi. Bir de memlekete gelen böyyüklerle yapılan konvoylar var ki aman Allah’ım! Tüm trafik o andan itibaren adamımız gidene kadar resmen felç.
Trafikte ambulans mı var, acilen yetişmeniz gerek bir yer mi var bu durum o konvoyun içinde yer alan beyefendinin umurunda bile olmaz. Sizin için yasak olan kilometre tahdidi onlar için geçerli değildir. 70 le gidilmesi gereken yerde 100 le giderler hem de size ceza yazan trafik ekipleri eşliğinde.
Bu alandaki tüm yetkililere sesleniyorum. Ne ad altında olursa olsun bir an önce şu konvoy çılgınlığına bir son verilmeli.