Osman AYTEKİN yazdı : “ORADA” YAŞAMANIN GÜZELLİĞİ - Niğde Haber Gazetesi

nsanlar yaşamları boyunca rahat günler görmek için, sükûn içinde olmak için çalışırlar, mücadele ederler. Maksat iyi bir hayattır. İyi hayat düşüncesi bazen umut verir bazen de karamsarlık. Her ne kadar insan yaşamı sıkıntılar içinde sürse de ne ümitler biter ne de hayaller. Heyecan olduğu sürece umulur ki yaşanılanların da bir değeri ve karşılığı da olabilir.
Hepimiz hayal ederiz. Hayal bazen uykularımıza girer, düşlerimizi harekete geçirir. Hayal edilenlerin rüyaya girmesi, düş olarak yansıması da olabilir. Ancak her halükarda nasıl bir hayat felsefesine bağlı kalırsa kalsın bir fert çok şeyler düşler. Düşlerin de gerçekleşmesini ister. Bazıları da gerçekleşmesi için adeta canını dişine takar. Ancak hayat bu her fert cüzi iradesince çabalar.
Fikir insanları, edipler; idealleri, ülküleri ve ilkeleri gereğince erdemli bir hayat yolunda yürürler. Bu yürüyüş eselerine de yansır. Denilebilir ki eserleri bu faziletten adeta beslenir.
Toplumun geneli ediplerdeki bu düşünce yapısına uymaz. Hepimiz de bazen düşüncelere dalarız. Bu düşüncelerin gerçekleşme ihtimali neredeyse yok denebilecek derecededir. Ancak yazarların bu düşünceleri gerçekleşmese de olumlu yansımaları bulunur. En iyi terapi yöntemi manevi arınma, olumlu düşünme yüreğin pak olmasıdır. Bu bir sinerjidir. Allah da insanların gönlüne göre verir.
Geçenler de yüreğimden şu düşünceler dökülmüştü; “Orası anlatması güç, farklı, başka bir yer. Bütün güzellikler orada olacak, En iyi sevdiklerimizle buluşacağız. Ve en önemlisi de bir birbirimizi hiç kırmayacağız, incitmeyeceğiz. Pek az kişi orayı özlüyor. Hayal dahi edilemeyecek bir farklı güzellikler için iyi hasletlerle yaşamalı, yürekler sevgiyle çarpmalı bunun için de asalet üzere yürünmelidir. İnsanlığımızı unutmadan!”
Değerli yazar ve şairlerimizden Ülkü Duysak Hanım “Orada” isimli bir şiir kaleme almış. Şiir kendini rahat okutturuyor. Önce şiiri okuyalım:

ORADA
Orada bulutlar sevgi yağdırır.
Rüzgâr sükût içinde eser.
Okşar tenini ayın ışığı,
Yakamozlara yıldızlar iner,
Güneş, sen diye doğar sabahlarıma…
Suya saçlarının rengi düşer.
Görüldüğü gibi şiir kısadır. Ancak şiirde kısalık uzunluktan ziyade mısraların ne anlattığı, ifade ettiği, vurguladığı, dokunduğudur. İnsanda nasıl bir duygu ve fikir oluşturduğudur. Okuyanı nereye götürdüğüdür. Şiirde dil çok önemlidir. Ülkü Duysak Hanım’ın şiirlerinde dilin sadeliği, duruluğu görülür. Yaşayan Türkçeyi yerinde kullanan şair bu şiirinde adeta musikiyle terennüm ettirir. Dizelerde tarif edilen yer olması sebebiyle duygudan çok düşünce açığa çıkar. Ancak yumuşak bir sesleniş, söyleniş vardır. Özlenen yer orasıdır. Ama orası neresidir? Bir iklim ve bir yer tarifi vardır şiirde. Soyut kavramlarla somut kavramlar buluşur. Bulut, rüzgâr, ay ışığı, yakamoz, yıldız, güneş, saç, renk, yağmak, sabah, ten… kavramlarıyla örülüdür. Şiirde duyulan, hissedilen, mutlu ve motive eden en güzel duygulardan biri olan sevgi vardır. Ora öyle güzel bir yerdir ki:
Orada bulutlar sevgi yağdırır.
Rüzgâr sükût içinde eser.
Birinci ve ikinci mısra müstakildir. Sevginin yağmurla özdeşleşmesi ve yağması sınırlanmamış bir genişliği olduğu kadar haz da verir. Çünkü sevgi yağışı yağmurun farklı yağışları gibi bir nitelik göstermez. Rüzgâr da öyledir; sükût haizdir.
Okşar tenini ayın ışığı,
Yakamozlara yıldızlar iner,
Ay ışığı da rüzgâr gibidir; birinde sükût, diğerinde okşama vardır. Ay ışığının dokunuşu ile yakamozlara inen yıldızlar adeta oynaşır. Sonra da güneş eklenir bu ışınlamaya. Güneşin ışınları birinci şahıs için doğar, fakat ikinci şahsın saçlarının rengini suya düşürür. Her şey yerli yerinde ve fakat tasvir olunan suyun olduğu yer de zaman mevhumu sabahları gösterir.
Orada şiirinde rahatlama vardır. Sembolist şiirin etkisini uyandırmakta; bulut, rüzgar, yıldız, su ve ışıkla oynanmakla birlikte bir iç huzur anlatılmaktadır. Orada olmanın özleminin dizelere yansıyan güzelliği şiiri çok rahat okutuyor. Orada olmak duygusu hayatın sükûnuna, dinginliğine, hazzına ermenin bir vurgusudur.
Orada şiiri yormadan, fazla bir kesafet göstermeden, güzel bir tarif ve anlatımla olunmak istenilen yeri tahayyül ettiriyor.