Kübra ABAY yazdı : Diyette Hem Ekmek Hem de Pilav Var - Niğde Haber Gazetesi
Diyete başlamış olan ya da kiloları biraz toparlamak isteyen herkesin hayatında yaptığı ilk düzenleme ekmeği kesmek olmuştur. Durumun böyle olmasında elbette topluma ekmeğin sağlıksız olduğunun empoze edilmesi büyük oranda etkili olmuştur. Ancak bilinenin aksine ekmeksiz bir diyet size yarardan çok zarar sağlar. Türk toplumunda ekmek kutsal bir yere sahiptir, milli mücadele dönemlerinde askerlerimiz günlük enerjilerini sadece ekmek tüketerek karşılamış ve vatanı kurtarmışlardır. Bizim için böylesi önemi olan ekmeği hayatımızdan tamamen çıkarmaya çalışmak kulağa pek mantıklı gelmiyor. Peki o zaman istediğimiz her ekmeği istediğimiz kadar yiyebilir miyiz sorularını duyar gibiyim. Size ekmeği biraz tanıtmakla işe başlayabilirim. Ekmek karbonhidrat grubu bir yiyecektir. Vücudun harcadığı ilk ve beynin tek enerji kaynağıdır. Ekmek kompleks karbonhidrat grubunda yer alır, bu durum büyük yapıda olduğunu ve parçalanması, sindirilmesi için zamana ihtiyacı olduğunu ifade eder. Geçen bu zaman ise bizim tok kalma süremizi belirler. Burada önemli olan nokta ekmeğin çeşididir. Beyaz ekmek buğdayın sadece endosperm kısmından üretilmiş olup ruşeym ve kepek kısımlarını içermez. Neredeyse hiç lif içermiyor olması sebebiyle kan şekerini hızlı yükseltip insüline direnç oluşturarak bireyin kısa sürede acıkmasına sebep olmaktadır. Karbonhidrat kaynaklarından pirinç, şehriye ve patateste de aynı etkiyi görmek mümkün. Bunların yerine tüketebileceğimiz sağlıklı karbonhidrat kaynaklarımızı tanıyalım.
TAM TAHIL, BUĞDAY VE ÇAVDARDAN YAPILMIŞ EKMEKLER: Yüksek lif içeriğiyle sindirim ve emilimi yavaşlatarak kan şekerindeki ani dalgalanmaları önler. Tok kalma süresini uzatarak sağlıklı kilo vermeye yardımcı olur. Vitamin, mineral ve diğer besin ögeleri açısından zengin olduğundan vücut direncine katkı sağlayarak diyette oluşabilecek halsizliklerin önüne geçer. BULGUR: Pirincin aksine uzun süre tokluk sağlayarak oluşabilecek açlıkların ve yeme ataklarının önüne geçer. YULAF: Demir, manganez, çinko ve E vitamini, tiamin, niasin, riboflavin, folat ve diğer B grubu vitaminlerinin iyi kaynağı kaynaklarındandır. Çözünür posa içeriği oldukça yüksektir. Bu da kolesterolün düşürülmesinde, kan şekerinin dengelenmesinde ve bağırsak hareketlerinin artmasına etkili olur. KİNOA: Kinoa vücudumuzda bulunmayıp dışarıdan almamız gereken aminoasitlerin tümünü içerir. Diğer tahıllara oranla daha yüksek protein oranına sahiptir. Gluten içermediği için çölyak hastalarının rahatlıkla tüketebileceği bir besindir. LEBLEBİ: Sağlıklı karbonhidrat kaynaklarımızdan olup diyetinizde özellikle yoğun açlık hissettiğiniz ara öğünlerinizde tüketebileceğiniz bir besindir. 1 adet meyvenizin yerine 1 çay bardağı leblebiyi gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.Genel olarak düşünecek olursak bayanların her ana öğünde 1,5 dilim erkeklerin ise her ana öğünde 2 dilim yukarıda belirtilen ekmeklerden tüketmesi idealdir. Ekmeği tamamen kesmek yağ dokunuzun artmasına sebep olacağından böyle bir yanlışa düşmemenizi öneririm.
Sağlıcakla kalın…