Kübra ABAY yazdı : Diyet Nedir? - Niğde Haber Gazetesi

Diyetle ilgili bilinen yanlışları düzeltmek, size bir takım ipuçları vermek ve merak ettiklerinizi yanıtlamak üzere bundan sonra bu köşede sizlerle olacağım.
Beslenme konusu birçok insanın ilgisini çeken, herkesin konu hakkında az çok fikir sahibi olduğu ancak bazen yanılgıya düşürebilecek, hayatın içinde ve evrensel bir bilim dalıdır. Diyet  kelimesi  birçok insan için kısıtlama, aç kalma ve zayıflama terimleriyle özdeşleşmiştir. Aslına bakarsanız durum pek öyle değil. Diyet, denge demektir. Diyetisyen ise size bu dengeyi kurmanızda yardım edecek aynı zamanda sizi motive edecek kişidir. O çok sevdiğiniz çikolatayı yerken yüzü aklınıza gelip sizi suçlu hissettirecek kişi değil;  aksine size yasaklar koymayacak, porsiyon kontrolünü öğreterek istediğiniz birçok  besini  gönül rahatlığıyla yemenize destek olacak kişidir.
Diyet konusuna girmişken diyet yaparken vücudumuzda neler oluyor, psikolojimiz nasıl etkileniyor, neler yapılması gerekiyor? Bu konuyu detaylıca ele alalım. Defalarca diyet yapıp yarı yolda bırakmış ya da ilk kez diyet yapıyor olabilirsiniz. Bu sürecin ilk adımı kendini tanımak, neler yapabileceğinin farkına varmak ve kendine inanmaktır.  Diyetin ilk haftası motivasyonun en yüksek olduğu dönemdir. Kişi bu dönemde istediği görüntüye ulaşmak ve sağlığına kavuşmak için her şeyi yapacağından emin ve kararlıdır. Nitekim öyle de olur. İlk hafta söylenilen her şeyi yapmıştır, mutludur ve hedefine bir adım yaklaşmıştır. Belki ufak tefek kaçamaklar yapmış ancak ilk ay düzeni bozmadan diyetine devam etmiştir. Aslına bakarsanız bu ilk ay özellikle ayın üçüncü ve dördüncü haftası  çok önemlidir. Bu noktada ya yanlış olan beslenme alışkanlıklarınızı doğrularıyla değiştirirsiniz ya da vazgeçip başa dönersiniz. Cazibesi yüksek pizzaya, hamburgere aldanmak yerine küçücük bir değişimin vücudunuzda neler yapabileceğinin farkına varın. Mesela sadece çayınızda kullandığınız küp şekeri hayatınızdan çıkararak yılda yaklaşık 3 kg verebileceğinizi düşünün, sizi motive edecektir. Peki ne yapmalı bu süreçte?
Öncelikli amacınız kendinizi tanımak olsun. Nasıl bir vücut yapısına sahip olduğunuzu öğrenin. Başkasında etkili olan bir beslenme programı sizde etkili olmayabilir. Herkesin vücut yapısı, metabolizma hızı, ihtiyaçları, hayat standartları birbirinden farklıdır. Diyet tıpkı parmak izi gibi kişiye özeldir. Başkalarına verilen ya da internetten okuduğunuz diyetleri uygulayıp vücudunuza geri dönüşü olmayan zararlar vermeyin.
Kimi hafta sizi tatmin edecek bir kilo kaybı yaşayacak kimi hafta ise duraklamalar yaşayacaksınız. Kilo verememenin de kilo vermek kadar doğal bir durum olduğunun, her şeyi yapsanız bile işlerin bazen yolunda gitmeyeceğinin bilincinde olun. Motivasyonunuzu yüksek tutun. Diyette tek amacınız kilo vermek olmasın, sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak vücudunuza yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.
Sorun olduğunda nerede yanlışlık olduğunu bulmaya çalışın. Bunun en kolay yolu gün boyu yediklerinizi yazarak not etmenizdir. Örneğin; her gün yediğiniz 3 küçük kestane sizin için önemsizdir ancak ay sonunda maalesef size yarım kilo olarak geri döner.
Besinleri birbirinin yerine nasıl kullanacağınızı, değişim yapmayı öğrenin. Böylelikle diyeti monotonluktan kurtarıp eğlenceli hale getirebilir, kontrolün sizde olduğunu hissedebilirsiniz.
Egzersizi hayatınıza olabildiğince dahil edin. Haftada 2 kez bile olsa yapacağınız yarım saatlik yürüyüş vücudunuzun serotonin (mutluluk hormonu) salgısını arttırarak kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak.
Diyetin özellikle ilk bir ayı diyetinizi kesinlikle bozmayın ve diyetisyen randevularınızı ihmal etmeyin. O hafta listenizi uygulayamadıysanız bu sizi gereğinden fazla endişelendirmesin. Kendinize hata yapma hakkı verin, önemli olan gerekli dönüşü zamanında yapabilmektir. Yeter ki batan balık yan gitmesin. Sağlıcakla kalın…