Sedat ÇAĞLAR yazdı : SİYASET - Niğde Haber Gazetesi

Siyaset nedir diye sorsanız herkes kendine göre farklı bir tanım yapar size. Siyaset bana göre bir sevdanın adıdır. Kendimi tanımladığım kendimi bulduğum bir olgu. Siyaset, tabii olduğunuz, savunduğunuz fikir yapısı ile halkı yönetmek için ikna etme çabasıdır bence.  Siyaset, insanın sosyal bir varlık olmasının sonucudur. İnsanları hem sınıflandıran, hem de aynı ülkü ve ideal içerisinde birleştiren yapının adıdır.
Dünyada siyaset örneklerine baktığımızda: siyasi yapıların devletleri kurulmasında ve yönetilmesinde çok önemli roller oynadığını da görürüz. Dünyada siyaset insanları dinlerine göre, etnik yapılarına göre, sosyal hayatlarına göre, ekonomik anlayışlarına göre ayırmış ve gruplamıştır.
Bunun sonucu olarak dünyada büyük savaşlar çıkmış aynı zamanda bölgesel güçler ve hatta dünyaya hükmeden devletler doğmuştur. Bugün de aynıdır. Tarihte olduğu gibi siyaset he zaman gücü kendisinde toplamayı bilmiştir. Ülkemize baktığımızda da tablo aynıdır. Ülkeyi yönetecek siyasi partilerin kendi ideolojileri vardır. Bu ideolojilere göre partiler ülkeyi yönetmek için rekabet halinde olurlar. İdeolojileri dünyada örnekleri olduğu gibi din ile etnik grup ile sosyal yaşam tarzı ile ekonomi ile ilgilidirler. Siyasetten bu kadar bahsetmişken bir de siyasetçi profillerinden de bahsetmek gerekir. Kimileri halka temas eden sosyal siyasetçi profili ile ön plana çıkan hitabeti ile halkın arasında oluşu ile kendini siyaset yaptığı kesimin bir bireyi gibi gören ve gösteren hitap ettiği kesim ile aynı havayı soluyan onlar ile birlikte yaşayan dertleri sevinçleri bir olan bir siyasetçi profili. Bir başka profil ise kendini yaşadığı toplumdan üstün gören halk ile arasına duvar örmüş kibir hastalığının gölgesinden kurtulamamış, marifeti kendinden bilen zorunlu olduğu için halk ile temas kuran bir yapıdan bahsedebiliriz.
Yine başka bir profilde menfi bir siyaset profili. Ya rant menfaati vardır böyle insanların yada makam mevkii dertleri vardır. Güzel bir tabir vardır halk arasında devrin adamı diye işte tam olarak bu insan profiline bu yakışır işte. Ama en güzeli halk ile temas kuran, insana dokunan, yaşam kaynağını insandan aldığını unutmayan, halk ile arasına duvar ördüğünde öleceğini bilen, bir nefes gibi su gibi yaşamak için halka muhtaç olduğunu bilen bir siyasetçi profilidir.  Demokratik bir şekilde halkın oyları seçilen bir siyasetçi her zaman şunu unutmamalıdır; Ne zaman seçmeninin oyuna muhtaç olduğunu ve halkın istek ve ihtiyaçlarına cevap veren onlar gibi yaşayan onların hassasiyetlerini bilen bir siyasetçi bedenen ölse dahi yine yaşamaya ile leb et devam edeceğini bilmesi gerekir. Tarih bunu böyle göstermiştir.