Sedat ÇAĞLAR yazdı : CAHİLDİM DÜNYANIN RENGİNE KANDIM - Niğde Haber Gazetesi

Yazımıza başlarken halk ozanı, Anadolu kültürünü harmanlamış usta Neşet ERTAŞ’ı rahmetle ve saygıyla yad ediyorum. Yazımın başlığını da tarihten geleceğe bir miras olan onun eserinden alıyorum.
İnsanı insanlıktan çıkaran tek şey nefsidir.
Mevla’nın da söylediği gibi “Akıl bir kuzu, nefis bir kurt, İman ise çobandır. İman kuvvetli olmazsa nefis aklı yer”
Nefis! Sonu gelmez bitmek bilmez isteklerin kaynağı. Bu istekleri elde et. Elde etme şeklin hiç önemli değil. Kiminin hakkını al. Diğerine çamur at, iftiralarda bulun. Hırsızlık yap. Yolsuzluk yap. Ama nefsinin istediğini yap.
Nefis, içimizde irademizi ele geçirmiş bir canavar. Onun emir ve direktiflerini harfiyen yerine getiriyoruz.
Nefis öyle bir şey ki, sırf menfaatlerimize ters düşmesin diye haksızlığa haklısın diyoruz. Suçun karşısında susuyoruz.
Nefis gücü sever, şöhreti sever, makamı sever.
İnsanoğlu bu sevdiği güce, şöhrete, makama ulaşmak için karakterinden ödün veriyor, dürüstlüğünden ödün veriyor, duruşundan, adamlığından ödün veriyor. 
Neden ?
Başkan bey desinler diye, Müdür bey desinler diye, ayakta karşılansınlar, önler iliklensin, beyefendi, hanımefendi desinler diye.
Peki ya o koltuk gidince neler oluyor ?
Sudan çıkmış balık gibi olmak tabiri zannedersem tam da bu duruma oturur. Üzerinden elbisesi alınmış bir insan misali kendini çıplak hisseder. Kendine güveni kalmamış, medeni cesareti yoktur.
Tıpkı Nasreddin hocanın fıkrasındaki ye kürküm ye misali. 
Oysaki böylemi olmalı.
İnsan insana insan olduğu için önem vermeli, değer vermeli. İnsanı diğerlerinden ayıran özellik makam, güç ve şöhret olmamalı.
İnsanı diğerlerinden ayıran özellikler; fikir olmalı, ilim olmalı, karakter olmalı, dürüstlük olmalı, adalet ile hükmeden üslup olmalı, davranış olmalı.
O zaman bu konuyla ilgili şöyle bir yaklaşımda da bulunabiliriz.
Makamdan güç alan insanlar ve makama güç veren insanlar.
Bizler istiyoruz ki karakteri ve liyakati ile makama güç veren yöneticiler istiyoruz.
Belirli bir makama gelmek için veya bulunduğu makamı koruyabilmek için, yapılan çirkinlikler, şaklabanlıklar, acizlikler.
Değer mi! Adam gibi duruşundan, ok gibi dimdik bir kişilikten, dürüst ve adalet timsali bir karakterden ödün vermeye.
Sırf bulunduğu makamı korumak adına isminin önündeki unvanı sürdürmek adına, suça susuluyorsa, günaha ses çıkarılamıyorsa, mazlumun ve haklının yanında değil suçlu ama güçlünün yanında yer alınıyorsa.
Orhan Gencebay’ında söylediği gibi 
‘’BATSIN BU DÜNYA”