Deprem yıllar önce olmuş; bir şehri imar ederken nesli ihmal ederseniz, ihmal ettiğiniz nesiller ihya ettiğiniz şehirleri yerle bir eder. Bir nesli zihnen yetiştirir, ahlaken yetiştirmezseniz topluma en büyük zararı vermiş olursunuz. Kıymetli okuyucularımız, memleketçe çok zor zamanlardan geçiyoruz. Cumhuriyetimizin 100 yaşında bu mübarek vatan büyük bir felaketle sarsıldı. Toz da duman da ferman okunmaz fakat burada birkaç hususu belirmek gerekmektedir.
Aslında deprem yıllar önce olmuş, nasıl mı? Bu büyük afette yıkılan evleri yıllar önce yapanlar, yaptıranlar üç kuruş daha fazla kazanmak için demirden, çimentodan, şundan, bundan çalmışlar insan hayatını sırf dünyalık çıkar için boşa harcamışlar. İşte yıllar önce deprem ahlakta meydana gelmiş. Deprem olduktan sonra milletin malına tebelleş olan haramiler, yağma yapan eşkıyalar, yardım tırlarının önünü kesen ahlaksızlar ortaya çıktı. Demek ki deprem yıllar önce bu zihniyette insanlar ortaya çıktığında olmuş. Depremden sonra evsiz barksız kalan insanımıza 2000 liralık evi 5000 liraya kiralayan insanlar ortaya çıktı, 30 liralık çorbayı 100 liraya satan esnaflar çıktı ve bizler onlara fırsatçı dedik halbuki onlar fırsatçı değil ahlaksızdı. Deprem yıllar önce meydana geldi, bu yaşadığımız doğal afet yıllar önce yıkılan evrensel ahlaki değerlerin ne denli büyük bir yıkımla yerle bir olduğunu ortaya çıkarmış oldu.
Elbette yaşanan bu kötü ve menfi durumların yanında öyle güzel dayanışma, birlik ve beraberlik örnekleri de yaşandı ki insan ‘Ahh keşke milletimiz hep böyle el ele omuz omuza olsa dedirttirdi’’ arabalarına erzak yükleyip deprem bölgesine koşan yurttaşlarımız, henüz on yaşında 15 yaşında yardım toplama merkezlerinde koşturan evlatlarımız, elleriyle enkazları kaldırmaya çalışan kardeşlerimiz, Can Azerbaycan’dan koşturup gelen can gardaşlarımız, hayatını hiçe sayıp enkaz altına giren madencilerimiz AFAD görevlilerimiz, yüklerini biran önce ihtiyaç sahiplerine ulaştırmaya çalışan şoförlerimiz Rabbim bu süreçte canla başla çalışan tüm insanlardan razı olsun. Demek ki ne imiş kıymetli okuyucum mesele kazanıp kaybetme veya hayatta kalıp ölme değilmiş. Mesele doğru zamanda doğru safta yer almakmış. Evet memleketçe büyük bir felaket yaşadık, bu felaketi kendine fırsat gören ahlaklarında yüksek şiddette deprem olmuş ahlakları, onurları, haysiyetleri yerle bir olmuş insanlarla, iyi olan doğru yerde doğru zaman da olan karınca misali safım belli olsun diyen temiz kalpli insanları da ortaya çıkarmış oldu.
Ateş düştüğü yeri yakmaz, ateş nereye düşerse düşsün bizim de ciğerimizi yakar. Ciğergahı yanan bir vatandaş olarak Devletimize ve milletimize geçmiş olsun diyor. Şehitlerimize Allahtan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbim milletimize bu ve buna benzer dertler sıkıntılar yaşatmasın.
(AMİN)