Dünyanın en büyük sorunlarından bir tanesi, iklim değişikliğidir. Bunun yanında çevre kirliliğine bağlı olarak ozon tabakasındaki deliğin büyümesi, atmosferdeki bozukluklar da dünyanın ve insanlığın geleceğini tehdit etmektedir.
İklim değişikliği ile birlikte mevsimlerde de değişimler gözlemlenmektedir. Kış ayları daha sıcak, yaz ayları daha soğuk geçebiliyor. Mevsim normallerinin dışında ya hiç yağış alınmıyor ya da çevre felaketlerine yol açacak şekilde seller oluşabiliyor. Bu durum dünyada olduğu gibi ilimizde de görülmektedir. Kış aylarında mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar nedeniyle ağaçlar çiçek açmakta daha sonra gelen soğuklarla birlikte çiçekler donmaktadır. Bu durum çiftçilerin ürün kaybına uğramasına neden olmaktadır. O yıl meyvelerin azlığı yüzünden meyve fiyatlarında istikrarsızlığa kadar sebebiyet vermektedir. Bütün dünya iklim değişikliği ile ilgili önlemler alırken bizde ilimizde iklim değişikliğini engelleyecek ve iklim değişikliğinin neden olacağı sonuçlardan daha az etkilenecek şekilde önlemler almalıyız. Bütün bunlar için her şeyden önce eğitim vermeliyiz. Okullarda çocuklarımıza erken yaşlardan başlayarak çevre eğitimi vermeliyiz. Sadece ilkokullarda değil, orta öğretim ve üniversitelerde de çevre eğitimi verilmelidir. Bütün öğrenicilerde çevre bilinci oluşturulmalıdır. Sadece eğitim kurumlarında değil, iş hayatında çalışan personellere de çevre bilincinin aşılanacağı eğitimler verilmelidir. En ufak bir örnek olarak yerlere çöp atmama bilinci bile çok şey kazandıracaktır. Arabayla hareket halindeyken yola çöp atmama bile insanlığa çok şey kazandıracaktır. Bir sigara tiryakisinin kaldırıma bir sigara izmariti atmasının ahlaki bir şey olmadığını anlatmak bile çok şey kazandıracaktır insanlığın geleceği adına. Çevreye atılan her bir çöpün doğada kaybolması onlarca asırlık zaman alacaktır. Atılan çöpler toprağın metabolizmasını ve doğal olarak teneffüs ettiğimiz havayı bozacaktır. Tükettiğimiz suyu bozacaktır. Kısacası doğaya atılan her çöp insanoğlunu zehirleyecektir. İklim değişikliğine neden olan etkenlerin başında çevre kirliliği gelmektedir. Günümüzde küresel ısınma sorunu tüm insanlığı tehdit etmektedir. Küresel ısınmaya neden olan birinci etken, çevre kirliliğidir. Küresel ısınma insanoğlunun geleceğini tehdit etmektedir. Bu hayati bir tehlikedir. Dünyayı canlıların yaşam alanı olacak bir yer olmaktan çıkartmaktadır. Şu an için yaşanabilir başka bir dünya olmadığına göre, insanoğlunun yaptığı şey, bindiği dalı kesmekten başka bir şey değildir. Çevre eğitiminin ve çocuklarımıza verilecek çevre bilincinin ilk başlayacağı yer aile olmalıdır. Evde aile büyüğü olarak anneler ve babalar çocuklara çevre bilincini aşılamaları gerekmektedir.
Çevre temizliği ile ilgili herkese sorumluluk düşmektedir. Çevre temizliği ile ilgili siyasilere ve devlet yöneticilerine de birçok görev ve sorumluluk düşmektedir. Her şeyden önce halkı yöneten kişilerin örnek olma sorumlulukları vardır. Bununla birlikte birçok organizasyonlarla birlikte insanlar çevreyi temizlemeye yönlendirilebilir. Çevreyi kirletenlere mahalle baskısı da dediğimiz toplumsal baskı kurularak, onların çevreyi kirletecek davranışlarda bulunmasını minimize edebiliriz. Görsel basında internette ve bunun gibi birçok yerde çevre bilincini aşılayacak organizasyonların yapılması geleceğin dünyası için ve çocuklarımıza bırakacağımız bir dünya için elzem şeylerin başında gelmektedir.
Yaşadığımız dünyaya karşı hepimizin sorumlukları var. Hepimiz fert olarak bu dünyaya haksızlık ediyoruz. Dünyaya karşı yapacağımız her iyilik yine insanoğlu olarak bize dönecektir. Hem ilimiz için hem de dünyamız için yapılacak en büyük iyiliklerden bir tanesi de yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırmaktır. Yenilenebilir enerji hem küresel ısınmaya, hem iklim değişikliğine, hem de çevre kirliliğine fayda sağlamaktadır. Bunun yanı sıra ekonomiyi de büyük ölçüde olumlu etkilemektedir. Güneş enerjisi yenilenebilir enerjinin başında gelmektedir. Niğde, bulunduğu coğrafi konuma göre yani enlem ve boylamlara göre güneş enerjisinden verimli faydalanacak en iyi illerden bir tanesidir. İlimizde (ve tabii ki tüm ülkemizde) güneş enerjisi panellerinin yaygınlaştırılması, elektrik üretimine büyük katkı sağlayacaktır. Bunu yanı sıra elektrik gideri tarımdan hayvancılığa, ticaretten sanayiye kadar ekonominin ve günlük hayatın can damarı niteliğindedir. Çağımızda artık elektriksiz bir hayattan söz edemeyiz. Aynı zamanda güneş enerjisinden elektrik üretilmesi iklim değişikliğine, küresel ısınmaya ve çevre kirliliğine de büyük katkı sağlayacaktır. Çünkü günümüzde elektrik; kömür, doğalgaz, petrol ürünleri, termik santraller, nükleer enerji ve hidroelektrik santrallerden yararlanılarak üretilmektedir. Ve bu üretimler dünyamıza çok zarar vermektedir. Güneş enerjisinin yanında elektrik enerjisi için rüzgardan da faydalanabiliriz. Rüzgar güllerinin yaygınlaştırılması hem her tesisisin ihtiyacı olan elektriği kendisinin üretmesini sağlayacak hem de doğaya büyük faydalar sağlayacaktır. Rüzgarın en verimli olduğu coğrafi konumlar tespit edilerek o bölgelere rüzgar gülü tesislerinin kurulması doğaya, yaşadığımız dünyaya ve ilimize yapılmış büyük bir iyilik olacaktır. Niğde ili Çamardı ilçesinde Ecemiş Çayı gibi önemli bir akarsu bulunmaktadır. Ecemiş Çayı’na yapılacak bir hidroelektrik santrali Niğde’mize birçok fayda sağlayacaktır. Ecemiş çayını hem üretime kazandırmış olacağız, hem de ilimizin önemli bir elektrik tüketimini yapılacak olan hidroelektrik tesisinden karşılayacağız. Ecemiş Çayı’nı eğer Çamardı ilçesi güzergahından Misli Ovası’na getirebilirsek, Niğde tarımı için çok büyük bir kaynak olacaktır. Konaklı, Edikli, Orhanlı, Yeşil Gölcük, Alay, Kiledere, Tırhan, Hasaköy ve Bağlama’yı kapsayan Misli Ovası’nda yeraltı sularının derinlere indiği ve azaldığı da düşünülürse Ecemiş Çayı Misli Ovası için can kaynağı olacaktır. Yine Ecemiş Çayı ilimiz geneli için sağlıklı bir içme suyu olacaktır. Yüce Rabbimizin ilimize bahşettiği Ecemiş Çayı’nı vatandaşlarımızın hizmetine sunmak, tarımdan-ticarete kısacası gündelik yaşamda ilimize birçok avantaj sağlayacaktır.
Bugünün dünyası, nasıl bizlere, bizlerden önce yaşayan insanlardan miras kalmış ise bizlerde bu gün yaşadığımız dünyayı bizlerden sonra gelecek nesillere miras bırakacağız. Eğer minnetle anılmak istiyorsak, temiz bir dünyayı, yaşanabilir bir dünyayı yeni nesillere miras bırakmak zorunda olduğumuzu hiçbir zaman unutmamalıyız.