Kur’an bütün yönleriyle, hayatımızı düzenleyecek ilkeler ortaya koyan ve yolumuzu aydınlatan son ilahi kitaptır. Peygamberimize indirilişinden günümüze kadar hiçbir değişikliğe uğramadan gelmiş ve kıyamete kadar da değişikliğe uğramadan, hakikati, barışı ve mutlu olmanın yollarını anlatmaya devam edecektir.
Son zamanlarda Kur’an’a yapılan saldırıları ibretle takip ediyoruz. İnanıyorum ki bu saldırılar onun değerinden bir şey eksiltmeyecek bilakis onun gündeme gelmesine, daha dikkatli okunmasına ve anlaşılmasına sebep olacaktır. Evet, Kur’an’ı, güzel sesle okumak ve tertemiz örtüler içinde evimizin yükseksek yerlerine koymaktan öteye geçemedik. Aklımızı ve ruhumuzu onun Kevser ırmağında yıkayıp arıtamadık…Kur’an’a yapılan bu saldırılar aynı zamanda Batı insanının gerçek yüzünü de ortaya koymuştur. Kur’an’ı değersizleştirmek isterken, asıl; kendisinin ne kadar insanlıktan, barıştan, sevgi ve saygıdan yoksun olduğunu ortaya koymuştur.
Kur’an her yönüyle mucizedir. Çağlar boyu, onun tamamının milyonlarca insan tarafından ezberlenmesi başlı başına, olağan dışı bir olaydır. Zira, 600 sayfalık başka bir kitabı, baştan sona ezberlemek mümkün değildir. Yine, Kur’an ayetlerinin/surelerinin fazileti, hikmet ve sırlarıyla ilgili çeşitli kaynaklarda,sayfalarca bilgilere ulaşmak mümkündür. Nasıl ki doğadaki sebze, meyve ve diğer yiyecek içeceklerin farklı besin, vitamin ve mineral değeri varsa; Kur’an’daki surelerin/ayetlerin de farklı dertlere derman olma yönleri vardır. Bu nedenle bu yazıda Ayetel Kürsi’den bahsetmek istiyoruz.
Kürsü âyeti de denilen Bakara suresinin 255. âyetinin anlamı şöyledir: “Allah, O’ndan başka ilah yoktur; diridir, her şeyin varlığı O’na bağlıdır. Ne uykusu gelir ne de uyur. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. O’nun izni olmadıkça katında hiçbir kimse şefaat edemez. Kullarının yaptıklarını ve yapacaklarını bilir. O’nun ilminden hiçbir şeyi –dilediği müstesna- kimse bilgisi içine sığdıramaz. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine almıştır. Onları korumak kendisine zor gelmez. O yücedir, büyüktür. “ Bu ayetin faziletiyle ilgili başta tefsir ve hadis kitaplarında birçok bilgi vardır. Yüce Allah’ın bazı isimlerinin ve sıfatlarınında geçiyor olması nedeniyle bazı âlimler, bu ayetin her bir harf ve kelimesindeki yüce manalar üzerinde durmuşlar, Allah’ın en büyük isminin de (İsm-i Azam) bu ayette olduğunu söylemişlerdir.
“Onları korumak kendisine zor gelmez.” İfadesinden olsa gerektir ki, Ayetel Kürsi’nin koruyuculuğuna da inanılmıştır. Bazı kaynaklarda anlatıldığına göre geçmiş yıllarda şöyle bir olay yaşanmıştır: Eşini kaybeden bir kadın, evinin geçimini, kazak, çorap gibi kıyafetler üretip satarak sağlamaktadır. Bu kıyafetleri kervanlar aracılığıyla başka şehirlere de göndermektedir. Malum, o yıllarda ‘harami’ denilen soyguncularda çoktur. Ve sık sık kervanlar basılıp, kadının ürettiği kıyafetler de soyguncular tarafından çalınmaktadır. Kadın, Ayetel Kürsi’nin koruyuculuğunu duymuş ve tanıdığı bir hocaya, bu ayeti bir kâğıda yazdırıp kıyafetler arasına koymuş… Yolda, kervana, yine soyguncular bir baskın düzenlemiş ve onların paralarını almışlar ve işlerine yarayacak diğer eşyaları da karıştırmaya başlamışlar. Soyguncuların başı durumundaki kişi eşyalar içindeki kâğıdı görmüş ve bu yükün kime ait olduğunu sormuş. Kadının, oğlunu göstermişler. Aralarında şöyle bir konuşma geçmiş:
-Bu kâğıtta ne yazıyor?
-Ayetel Kürsi…
-Kim yazdı ve niçin buraya konuldu?
-Annem mahallemizdeki bir hocaya yazdırdı. Babam yok, geçimimizi bu eşyaları satarak sağlıyoruz. Bu yüzden bu eşyalara zarar gelmesin diye buraya koydu.
- Mademki annenin ve senin, Ayetel Kürsi’nin koruduğuna dair bir inancınız var. Bu inancınıza bir zarar gelmesini istemiyorum.
Eşkıya başı belki de çocuğun öksüz olmasının da etkisiyle diğer adamlarına emrederek: “Kim bu kervandan ne almışsa yerine bıraksın “ demiş.
Görüldüğü gibi bu mübârek âyet, eşkıyayı bile yola getirmiş. Ayrıca, kıyaslandığında, bizdeki eşkıya dahi birçok Batılıya göre merhamet ve insanlık yönünden ne kadar farklı olduğunu gösteriyor.
Bir alışkanlık olarak evden çıkarken, içimden Ayetel Kürsi’yi ve bazı duaları okurum. Nasıl olsa bu dualar beni korur,  bana bir şey olmaz diye bir düşünceye de girmem ve elimden geldiğince üzerime düşeni yapmaya ve her türlü tedbirimi de almaya çalışırım. Selam ve dua ile…