Tahıl, gıda ile özleşmiş bir durumdadır. İlkel yıllardan günümüze kadar tahıl ve gıda göçlerin ve savaşların sebebi olmuştur. İnsanın yaşamını idame ettirebilmesi için en temel maddeler arasında gıda ve su yer almaktadır. Çağımıza baktığımızda gıda ve dolayısıyla tahıl stratejik önemini devam ettirmektedir ve dünya döndükçe, insanoğlunun nesli sürdükçe de devam edecektir.
Tam bağımsız olabilmek, özgürce yaşamını sürdürebilmek için her şeyden önce kendi kendine yetebilmek gerekir. Yine dünyada söz sahibi olabilmek ve oyun kurabilmek için özellikle gıda ihraç eden bir ülke olmak gerekir. Günümüze baktığımızda dünya devi ülkeler olarak sayabileceğimiz Çin’in tahıl depoladığı söylenmektedir. Tahıl insanoğlunun beslenmesi için ve birçok gıda maddesi için hammadde konumundadır. Yaşadığımız dünyanın sorunları olan küresel ısınma, çevre kirliliği ve iklim değişikliği gibi sebepler nedeniyle mevsimlerde değişiklikler söz konusudur. Mevsimlerdeki değişiklikler kar ve yağmurun yeteri kadar yağmamasına neden olmaktadır. Ve mevsimler kurak geçmektedir. Mevsimlerin kurak geçmesi ile birlikte yeteri kadar tahıl üretilememektedir. Ya da yeteri kadar tahıl üretecek tohum ve gübre de üretilemeyince tahıl üretimi de yetersiz kalmaktadır. Bunun yanı sıra özellikle enerji maliyetlerindeki artış da tahıl üretimini olumsuz etkilemektedir. Akaryakıt ve elektrik maliyetlerindeki artış üretimi olumsuz etkileyen faktörlerin başında gelmektedir.
Hal böyleyken hem ülkemiz için hem de ilimiz için tahıl üreticiliği stratejik bir önem kazanmıştır. Gerçekten dünya genelinde gıda temini belki de en önemli alanlar arasında yer almaktadır. Hatta stratejik bir öneme sahiptir. Bir ülkenin diğer ülkelerden belirgin güç ayrımlarından biri de kendi kendine yetebilen ve ihracat yapabilen bir gıda üreticisi ve ihracatçısı olmaktır. İnsanoğlu ve diğer canlı varlıkların yaşamının devam etmesi tabi ki beslenmeye ve gıdaya bağlıdır. Geleceğin parlayan meslekleri arasında gıda, ziraat ve hayvancılık yer almaktadır. Bu nedenle ülkemizde ve ilimizde tahıl ürünlerinin üretiminin arttırılması, üretilen ürünlerden daha fazla verim almanın yollarının araştırılması, tahıl ürünleri için tohum üretiminin yerli olması ve dışa bağımlılığın olmaması, üretilen tahıl ürünlerinin ülkeye yetecek kadar ve sonrasında ihracat yapabilecek kadar fazla olması önem arz etmektedir.
Niğde ilinde her yıl yaklaşık 400 bin ton tahıl üretilmektedir. Üretilen tahılları; buğday, arpa, çavdar, yulaf ve mısır olarak sıralayabiliriz. Niğde’de en fazla üretilen tahıl ürünü ise buğdaydır. Devlet eliyle tahıl üretimi desteklenmeli ve verimli, kalitesi yüksel tahıl üretimi için projeler geliştirilmelidir. Bunun için, arazi bazlı desteklemeler yerine ürün bazlı ve verim bazlı desteklemeler yapılmalıdır. Böylece hem kalite hem de verim artırılabilecektir.
Tahıl ürünleri sadece insanoğlunun beslenmesi için gerekli gıda ihtiyacını karşılamamaktadır. Aynı zamanda arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıl ürünlerinden de hayvan yemi tedarik edildiği için, bir başka önem arz eden konu olmuştur. İlimizde küçükbaş ve büyükbaş hayvan yetiştiriciliğinin hayli yüksek olduğu düşünülürse, tahıl üretiminin ne denli önemli olduğu bir kez daha önümüze çıkmaktadır. Yine üretilen tahılların saplarından elde edilen saman da hayvan yetiştiriciliği için olmazsa olmaz hammadde kaynaklarından birisidir.
Tahıl üretimine bağlı sanayi kuruluşlarının açılması için önemli olan hammaddeye ve pazara yakınlık ve ulaşımdaki avantajlar yine Niğde otobanının önemini göstermektedir. Niğde otobanına yakın kurulacak olan 2. Organize Sanayi Bölgesi cazibe merkezi haline gelebilir. Makarna ve tahıl ürünlerinden elde edilen paket çorba (tel şehriye, arpa şehriye gibi) fabrikalarını hayata geçirmek mümkündür. Kurulan tesisler Niğde ilinde üretilen tahıl ürünlerinin pazar bulma sorununun önüne geçecek aynı zamanda istihdam kapısı açılacak ve işsizliğin azalmasında da çok önemli bir rol oynayacaktır.
21. yüzyılda bağımsız olarak yaşayabilecek ülkeler gıda, enerji, su, teknoloji ve silah gibi konularda dışa bağımlı olmaması gerekir. Çağımızda ve gelecekte insanlığı tehdit edecek olan olaylar arasında; biyolojik tehditler (virüsler), küresel salgınlar (pandemi), kuraklık, kıtlık, nükleer savaşlar, teknolojik ve yazılım gibi tehditler, iklim değişikliği ve küresel ısınmayı saymak mümkündür. Gıdanın temel maddesi olan tahılı ilk önce kendimize yetecek kadar üretebilmeliyiz, yapabilirsek dışarıya ihraç edecek üretebilmeliyiz ki dünya da söz sahibi olabilelim.
NİĞDE TAHIL HASADINA HAZIRLANIRKEN
Şair ve Yazar Sedat ÇAĞLAR
Yorumlar