Bayramlar umumi sevinç günleridir. Dolayısıyla herkesin sevinmesi gerekir ki, bayram olsun. Dedeler, nineler, annene babalar, çocuklar, akrabalar, arkadaşlar, komşular, fakirler, yetimler, ölüler, diriler ve hatta bütün canlılar bayram etmeli ki hakiki bayram olsun. Şüphesiz bu da birlik ve kardeşlikle mümkündür.
Allahü Teala kainatta insandan daha değerli bir varlık yaratmamıştır ve insan dışındaki bütün varlıkları insanın emrine amade kılmıştır. Ne büyük bir şeref verilmiş insan oğluna. Peki bu iyilikler, ihsanlar neyin karşılığıdır. Ya da biz bütün bunları hak edecek ne yaptık? Cevap, hiç! Yani hepsi karşılıksız, ihsan-ı ilahi. O halde benlik davasını bir kenara bırakarak kucaklaşmak vaktidir.
Allahü Tealanın bize nasıl muamele etmesini istiyorsak, biz de insanlara öyle davranmalıyız. Affedilmek istiyorsak, biz de affetmeliyiz. Var olmayı bile hak etmeyen, aslı yokluk olan bir varlık neyi hak edebilir ki. Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri: “Allahü Teala bize adaletle muamele etse, hepimiz helak oluruz; lütuf ve ihsanla muamele ettiği için yaşayabiliyor, gülebiliyoruz.” buyurmuştur. Dünya ve içindekiler ‘zıl-ı zail’dir. Yani geçip giden bir gölgeden ibarettir. Sanki bir uyku hapıdır, tesiri geçince bu tatlı uykudan uyanıp acı gerçeklerle karşılaşacağız. En büyük duamız ölüm felaketi bizi uyandırmadan, bu gaflet uykusundan uyanabilmemizdir. Geç kalmadan kendimize gelmeli, helalleşip kucaklaşmalıdır.
Görünen ve görünmeyen düşmanlara galip gelmemizin biricik yolu sürüden ayrılmamaktır. Zira sürüden ayrılanı kurt kapar. İnsanın kurdu nefis, şeytan ve kötü arkadaştır. İnsana bir düşman çoktur, halbuki bin dostun olsa bile azdır. İçimizden ‘sen haklısın, o haksız’ diyen ses şeytanın fısıltısıdır. Seni herkesten ayırmak, yapayalnız bırakmak ister. Nefis, şeytan ve kötü arkadaş gibi pek güçlü ve neredeyse bizden hiç ayrılmayan düşmanlarla mücadele etmek için her birimizin desteğe, yardıma ihtiyacımız vardır. En büyük düşmanımızı kendi içimizde, kendi ellerimizle beslemekteyiz. Bu yalnızlık asrında böyle güçlü düşmanlarla baş edebilmek pek zordur. Düşman üzerine tek başına hücum edip savaş kazanmak ise görülmüş, işitilmiş şey değildir. En büyük gücümüz birliğimizdir. Bu yüzden bir olmak gerek, iri olmak gerek, diri olmak gerek. Tek çare iyilerle birlikte olmaktır. “Birlikte rahmet-i ilahi, ayrılıkta ise azab-ı ilahi vardır.” sözü hadis-i şeriftir. Düşmanları alt etmenin tek yolu birlik yoludur. Birlik de hücreden bedene, merkezden çevreye doğru olabilir. Cemiyetin, sosyal hayatın merkezi, çekirdeği ise aileden başkası değildir. Bireyin ve cemiyetin ruh sağlığı sağlıklı ailelerden geçebilir. Birlik aileden başlar. Hiç kimse sizi ailenizden daha çok düşünemez. ‘Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.’ sözü bu müthiş hakikati ne güzel ifade eder. Aileyi bir ve beraber yapan ise sevgiden başka bir şey değildir. Her şeyin aslı sevgidir. O halde sevgisiz bir hayat düşünmek nasıl mümkün olabilir.
İnsan sosyal bir varlıktır. Eskilerin tabiriyle İnsan medeni bir varlık olarak yaratılmıştır. Yani yaşayabilmek için başka insanlara ihtiyaç duymaktadır. Tek taşla ev yapılamayacağı gibi, tek başına mutlu olmak da mümkün değildir. Bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket yalnızlık olsa gerektir. Bunun ilacı da aile, akraba, komşu, arkadaş ve her türlü insan, hatta hayvan ve bitki hukukunu gözetmek onları sevmek ve onlarla yaşamasını öğrenmektir.
Peygamber efendimiz aleyhisselatü vesselam: “İslamiyet Allahu Tealanın emirlerine saygı, mahlukatına şefkattir.” buyurmaktadır. Buna göre formül çok basittir. Sevgi, saygı, merhamet. Acımayana acınmaz, sevmeyen sevilmez. Saygısıza kimse saygı göstermez. Düşmanlıklar sevgiyle son bulur. Birlik-beraberlik sevgi sayesinde sağlanabilir. Aile, millet, devlet hatta insanlık yalnızca sevgi sayesinde var olabilir. Mutluluğun tek yolu sevgidir. Sevmeyi beceremeyenler kendilerinin yanında başkalarını da mahvetmektedirler. Sevgisizlik zehri önce sahibini zehirlemekte, sonra başkalarına bulaşmaktadır.
İşte bayram, işte fırsat. Gelin bütün küskünlükleri, dargınlıkları, düşmanlıkları bir kenara bırakıp gönülden kucaklaşalım. Cümle mü’minler sevgi dolu kocaman bir aile olalım. Önce birbirimizden uzaklaşırsak, Hak’tan da uzak düşeriz. Kurbanda Hakk’a ve halka yaklaşmamız gerekirken, yalnızca etlere yaklaşmış oluruz. Bu vesileyle bütün kardeşlerimin kurban bayramını tebrik eder, birlik ve kardeşlik içinde nice mutlu bayramlar dilerim.