Elveda ya şehri ramazan. Zaman ne çabuk geçiyor. Daha dün başlayan ramazan-ı şerif ayının sonuna yaklaştık. Şimdiden bayram hazırlıkları başladı bile. Bayram hilali neşe saçmaya hazırlanıyor. Hilal bizim bayramımız, gönlümüzün sevincidir. İslam’ın sembolü hilaldir. Bağımsızlığımızın yıldızını sarıp sarmalayan, nazlı hilaldir. En kadim yardım kuruluşumuz hilal-i Ahmer (Kızılay), sağlıklı nesillerin dostu Hilal-i Ahdar (Yeşilay)’dır. Hilal oğullarımızın bıyığı, sevgilinin kaşı, kızlarımızın adıdır. Bizim göğümüz, gönderimiz, özümüz sözümüz cümle hilaldir. Biz yeri ve zamanı geldiğinde ‘bir hilal uğruna ne güneşler feda etmişiz’
     Kameri aylar hilalin görülmesiyle başlar. Hadis-i şerifte: “Hilali görünce oruç tutun, tekrar görünce orucu bırakın.” buyuruldu. Hikaye bu ya, eski zamanlarda çobanın biri sürüsünü kaybetmiş. Dere tepe ararken tarlada arpa buğday eken bir amca ile karşılaşmış. Çoban, amcaya sürüsünü görüp görmediğini sormuş. Amca, eliyle göstererek, şu tarafa arpa, şu tarafa da buğday ekiyorum, demiş. Çoban, eğer dediğin doğru çıkarsa, boynuzu kırık kuzuyu sana hediye ettim, demiş. Bir müddet sonra çoban boynuzu kırık kuzu ile çıkagelmiş. Al amca söz verdiğim gibi kuzuyu sana hediye ediyorum, demiş. Çifti amca, ne alakası var kardeşim. Bu hayvanın boynuzunu ben kırmadım. Ben sağ tarafa arpa, sol tarafa buğday ekiyorum, diyormuş. Çobansa, amca bu kuzu sana söz verdiğim gibi hediyemdir, diyormuş.
      Çobanla çiftçi amca tartışırken kadının biri çıkagelmiş. Kadını gören çiftçi amca olayı kendisine baştan sona anlatarak kuzunun boynuzunu kendisinin kırmadığını söylemiş. Çoban da başından geçenleri anlatıp kuzuyu söz verdiği gibi amcaya vermek istediğini, amcanın da kuzuyu almamak için direndiğini anlatmış. Kadınsa beni boşuna ikna etmeye çalışmayın, bu iş bitti, ben o herife bir daha dönmem, diyormuş. Tartışma akşama uzayınca kadı efendiye müracaat etmişler. Her biri olayı tek tek anlatmış. Çoban kuzuyu amcaya hediye ettiğini, amca boynuzunu kendisinin kırmadığını, kadın da,o herife bir daha varmayacağını son kez anlatmış. Bunun üzerine kadı efendi katibini çağırıp, üç adil şahit hilalin görüldüğüne şahitlik ettiğine göre yarın ramazan-ı şeriftir. Tellal çıkarın, bu gece sahura kalkılacak diye talimat vermiş. Meğerse bu hikayenin bütün kahramanları işitme engelli değil miymiş.
       Ramazan yakmak demektir. Bu mübarek ayda oruç tutan Müslümanların günahlarını yaktığı için bu isim verilmiştir. Hilâl görülünce oruca başlanır, tekrar hilâl görülünce de bayram yapılır. Ramazan ayında her gün oruç tutmak farz olduğu için bu ibadetin vaktini tespit de ayrıca ibadettir. Bu sebeple şaban ayının yirmi dokuzunda gökte hilâl aranır ki, kitaplarda hilâli aramanın farz ya da vacip olduğu bildirilmiştir. Hilâl görülürse şaban ayının 29 gün çektiği anlaşılır ve o gece oruca niyet edilir. Şayet hilâl görülmezse, şaban ayı 30'a tamamlanır. Zamanımızda takvimler astronomik hesaplamalarla hilâlin ne zaman doğacağını kesin olarak tespit etmekle birlikte, “İbadetleri benden gördüğünüz gibi yapınız” buyuran peygamber efendimizin uygulamaları ve alimlerimizin açıklamalarına göre ramazanın bayramın hilâlin görülmesi ile başlayacağı katidir. Yetkililer dünyanın her yerindeki İslam ülkeleriyle işbirliği halinde hilali tespit ederek bütün dünyaya ilan etmelidirler. Bugün teknoloji sayesinde zamanı tespit kolay olsa da,teknolojinin olmadığı, ya da halen ulaşmadığı yerleri ya da hava şartlarını da düşününce dinimizin bu konudaki emri gayet açık ve nettir
      
Sahur kelimesi, seher kelimesinden türetilmiş olup, gecenin son altıda biridir. Ramazan’da sahura kalmak çok önemli bir ibadettir. Alimlerimiz oruç niyetiyle sahura kalkmanın, oruca niyet olacağını bildirmişlerdir. Bu mübarek vakit her zaman kıymetli olmakla birlikte, ramazanda daha da kıymetlenmektedir. Eskiden imsak ve ezan saati farklı olurdu. Takvimlerde imsak, ezandan 20 dakika kadar önce yazılı idi. Şimdilerde imsak ezan saati birleştirilmişse de eski uygulamayı bilenler bu konuda temkini ve tedbiri elden bırakmayarak ezandan 20 dakika önce yemeyi içmeyi bırakmaktadırlar
       
Ramazan ayı iyilik ayıdır. Bu ay gelince cehennem kapıları kapanır. Cennetin kapıları açılır. Şeytanlar bağlanır. Bu ayı iyi geçirenin bütün senesi iyi geçer. Bu aya hürmet etmeyip günah işleyenin ise, bütün senesi aynı geçer. Bu ayı fırsat bilerek kendimizi doğduğumuz günkü gibi günahsız, tertemiz etmeyi Allahü Teala’dan diler, bütün kardeşlerimin dualarını istirham ederim.